Bazı Amerikalılar o kadar demokrattı ki, yapabilecekleri her ülkeyi demokrat yapmak için bir kuram geliştirdiler; ve bu işi o kadar sevdiler ki, sonunda buna bir de isim taktılar: Neo-Conservatism/Yeni Muhafazakârlık.
Taraftarlarınca kısaca Neocon denen bu ideolojik hareketin başlangıcı 1960'lara kadar gider. Sovyetler Birliği karşısında pasifleşen Demokrat Parti'den soğuyan liberaller, giderek "şahinleşiyor" ve "müdahaleci" Cumhuriyetçilerle, güya realist, gerçekte militarist bir zeminde, komünizmin yayılmasına karşı radikal siyasette birleşiyorlardı. Sovyetlerin dağılmasından sonra Neoconlar, bu kez Rus yayılmacılığına ve hızla gelişen "İslamcı" akımlara karşı stratejiler, müdahale ve işgal planları geliştirmeye başladılar.
Bernard Lewis, Lulu Schwartz, Richard Pipes ve oğlu Daniel Pipes, David Horowitz ve Robert Kagan'ın kitaplarına, Paul Wolfowitz, Elliott Abrams, Richard Perle, Paul Bremer ve Douglas Feith gibi ABD dışişleri ve savunma bakanlıkları müsteşar ve danışmanlarının raporlarına bakarsanız, 1990'lar biterken, Neoconlar'ın üzerinde ortaklaştıkları iki amaçları vardı: Rusya'nın ve İslamcılığın önlenmesi. Rusya'nın sınırlanması ve etkisinin en aza indirilmesi, eski anti-komünizm ideolojisinin devamından çok, Çin'in beklenmeyen büyümesi ve güçlenmesine bağlı bir stratejinin sonucu idi. İslamcılık karşıtlığı ise bu terimle yaftaladıkları ülkelerin ABD'nin ulusal güvenliğine bir tehdit oluşmasından değil, İsrail'in güvenliği ve "Greater Israel" (Büyük İsrail) hedefine engel olacakları korkusundan kaynaklanıyordu.
Neocon felsefesi çok zamanımızı alır (ve alıyor); ama günümüze yansıyan felaketlerin başında, Ukrayna üzerinden Rusya'ya açılan vekalet savaşı ile Irak, Suriye, İran ve (sonunda) Türkiye'nin bölünerek ortaya İslamcı olmayacağı garanti (!) bir Kürdistan çıkartılması çabası olduğunu söylemek yeter kanısındayım. "Ukrayna üzerinden Rusya stratejisi," Rusya ile birlikte Çin federasyonlarının parçalanması ve "Kürdistan" hayalleri tamamen rafa kalkmadı; ama uygulaması giderek imkansız hale geldi. Çünkü Amerika'nın "küresel hegemon" olmasını sağlayan para bitti! Amerika'nın dünya jandarmalığının sonunun geldiği on yıldır yazılıp-çiziliyordu ve nitekim Trump'ın Neoconlar ve onların tabii müttefiki "Küreselci Müdahaleci Derin Devlet" karşısında kendisine zaman tanınması, bütün taleplerini onlar gibi savaş değil ama kendi yöntemiyle, müzakerelerle, gümrük vergileriyle vs. halledeceği talebiyle çıkabilmesi bu sayede mümkün oldu.
Ne var ki, Tayvan'da Çin yanlısı muhalefetin güçlenmesi, Cheng Li-wun'un Kuomintang partisinin ABD yanlısı Cumhurbaşkanı Lai Ching-te liderliğindeki Demokratik İlerici Parti'nin elinden iktidarı alabileceği beklentisi, tıpkı Netanyahu'nun savaş siyasetinin İran ve Suriye konusunda olduğu gibi, Çin konusunda da Trump'ın önerdiği yumuşak güç siyasetinin bir kenara itilmekte olduğunu gösteriyor. Neoconlar ve Küreselciler, Tayvan'ın iç siyasetine Irak'taki gibi doğrudan müdahale etmelerini sağlayan ne paraya ne de uluslararası bir desteğe sahipler. Ayrıca Çin böyle bir müdahaleye asla seyirci kalmayacağına göre, geriye Ukrayna Modeli kalıyor.

3