İstanbul, Sıfır Atık'ın başkenti

Benim muhabir olarak ilk manşetim, "Ankara'nın havası bozuluyor" olmuştu. Editörler o tarihteki siyasal havaya atıf yapmış olabilirlerdi; ama haber, henüz Türkiye'mizde hemen hiç bilinmeyen, sözü edilmeyen hava kirliliğine ilişkindi.

Aradan uzun yıllar geçti; "hava kirliliği" ve "çevre koruma" günlük konuşma dilimize girdi; artık kimseye "ozon deliği" denen sorunun, bir çamaşır suyu felaketi olmadığını anlatmak zorunda değilsiniz. Herkes, tek çöp tenekesinin yerine atıkları ayırt etmeyi kolaylaştıran dört kutunun varlığına alıştı.

Alışmamış olduğumuz bir nokta var çevre meselesinde: bu alandaki bilimsel veya idari çabaları hep takip eden ülke konumunda idik, ta ki Emine Erdoğan'ın yönetiminde Sıfır Atık girişimi 2017'da bir organize toplum hareketi olarak öncü oluncaya kadar. Bir yıl sonra kurumsal uygulamalar başladı ve kamu kurumlarında sıfır atık sistemlerinin uygulanması adımları atıldı. Aynı zamanda geri dönüşüm ve atık azaltma projeleri hayata geçirilerek, atık yönetiminde somut ilerlemeler sağlandı. Yaygınlaşma ve eğitim, özellikle okullarda sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılmasını amaçladı ve belediyelerle iş birliği yapılarak sıfır atık uygulamaları yerel düzeyde hızla yaygınlaştırıldı. Vakfın öncülüğünde yasal düzenlemeler başladı ve sıfır atık prensiplerinin hukuki bir temele oturtulması, uygulamaların zorunlu hale getirilmesi ve denetim mekanizmaları kurulması sağlandı.

Beş yıl gibi kısa bir süre içinde Sıfır Atık Projesi uluslararası iş birliğine açıldı. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere çevre koruma alanındaki diğer küresel kuruluşlarla, uluslararası konferanslar ve seminerler düzenlenerek sıfır atık uygulamaları global ölçekte daha geniş bir alana yaygınlaştırıldı. Bugüne kadar atılan diğer temel adımlar, toplumsal katılımın artırılması, sivil toplum kuruluşları ve yerel toplulukların, daha da önemlisi gönüllülerin katılımıyla çevre temizliği ve geri dönüşüm etkinlikleri düzenlenmesi, ödüller yoluyla tanınırlığın yaygınlaştırılması ve nihayet tüm sektörlerde sıfır atık yönetim sistemlerinin uygulanması aşamasına gelindi.

Bu çabaların zirve noktası BM 77'nci genel kurulu çalışmaları sırasında Sıfır Atık Vakfı (SAV) onursal başkanı Emine Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı" belgesini imzalamaları oldu. Bunu takip eden, SAV ile BM'nin ortaklaşa düzenlediği İnsan, Mekan, Dönüşüm teması ile hafta sonunda İstanbul'da yapılan Uluslararası Sıfır Atık Forumu oldu.

104 ülkeden temsilciler, 118 uluslararası kuruluş, belediye başkanları, büyükelçiler ve BM-Habitat, UNEP ve UNDP gibi uluslararası birçok kuruluşun üst düzey temsilcilerini bir araya getiren bu forumda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Azerbaycan, Rusya, Suriye, İran, Özbekistan, Karadağ, Mali ve Malezyalı mevkidaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Bakan Kurum ve Emine Erdoğan, foruma katılan İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Çevreyi Koruma Kurumu Başkanı Shina Ansari ile de görüştüler. Forumda çeşitli ülke bakanları ve ilgili kurum temsilcileri planlama ve uygulama iş birliği mutabakatları imzaladılar.