'Halkı Olmayan Ülke'

Ahnaf Ibn Kays, Bengalli bir Müslüman yazar; internette abone olunan bir sitesi var (substack.com/@ahnafibnqais), belli ki şair de... Kendisini "Batı'nın uzun çöküşünün izini süren uygarlık analisti" diye tanıtıyor. Son yazısı "Halkı Olmayan Ülke" başlığını taşıyor; "Saatler ya da kalabalıklar yok; sadece asla geri dönmeyen hayaletler için provası yapılan ritüeller kaldı" diyor:

"Ufukta ne şehir ne dua ne de herhangi bir tanık var. Sadece sonun manzarası, hafızanın sessizliğe evrildiği ve sessizliğin de kendini yuttuğu bir alan. Burada, Halkı Olmayan Ülke'yi buluyoruz. Ne sıçrıyor ne de direniyor, sadece başından beri onu bekleyen uçuruma batıyor."

"Sonun manzarası." Yani bitişin, yok oluşun tablosu. Yazının yer aldığı sayfada bir Gazze fotoğrafı var. Hani şu İsrail'in boş bulunup engelleyemediği bir insansız hava aracının çekebildiği tek havadan Gazze fotoğrafı. Göz alabildiğine yıkıntı, toz rengine bulanmış bir iki ağaç gördüğümüz, "Görmez olaydım!" dedirten o Gazze fotoğrafı. Hani şu insana, "Nerede bu iki milyar Müslüman Nerede bu 57 Müslüman ülke" diye haykırtan Gazze fotoğrafı.

Ibn Kays'ın yazısını yayınladığı sitede birçok kişinin yorumu, paylaşımı var. Birisi bu fotoğrafa, sanırım yapay zekâ aracılığıyla, bir cennet bahçesi eklemiş; harabelerin ortasından ufka doğru Aden'e uzanan bir bahçe. Ama çevresinde ne şehir ne de insan kalmış. Dua yok. Tanık yok. Dua veya tanıklık edecekleri, Siyonizm yok etti çünkü. Burada artık bellek yok, sessizlik bile yok.

Neden şaşırıyoruz veya neden üzülüyoruz Her şeyi açık açık yapmadı mı Siyonizm İsrail'in kurucusu, ilk başbakanı ve bugüne kadar devam eden harekat planının mimarı David Ben-Gurion, bizim yerimize kendisini koyarak ifade etmedi mi ne yapacağını:

"Ben bir Arap lider olsaydım, İsrail ile asla bir anlaşma imzalamazdım. Bu normal; biz onların ülkesini aldık. Tanrı'nın bize vaat ettiği doğru ama bu onları nasıl ilgilendirebilir Bizim Tanrımız onların Tanrısı değil. Antisemitizm, Naziler, Hitler, Auschwitz oldu ama bu onların suçu muydu Tek bir şey görüyorlar: Biz geldik ve onların ülkesini çaldık. Bunu neden kabul etsinler ki"

Daha net nasıl söyleyebilirdi Siyonizmin mimarı Ama o söylemiş de biz duymamışız. Ben Gurion 1948'de Siyonist dostlarına Filistinlilerin evlerinden, köylerinden sürülerek, Filistin dışına çıkartılması, çıkmayanın öldürülmesi emrini verirken onlara cesaret ve güvence veriyordu:

"Yaşlılar ölecek ve gençler unutacak."

Mayıs 1948'de kurduğu ilk genelkurmay başkanlığına, şu emri, kendi el yazısı ile yollamıştı:

"Saldırıya hazırlanmalıyız. Amacımız Lübnan, Ürdün ve Suriye'yi parçalamak. Zayıf nokta Lübnan'dır, çünkü Müslüman rejimi yapaydır ve altını oymak bizim için kolaydır. Orada bir Hıristiyan devleti kuracağız ve sonra Arap Lejyonunu ezeceğiz, Trans-Ürdün'ü ortadan kaldıracağız; Suriye bize düşecek. Daha sonra Port Said, İskenderiye ve Sina'yı bombalar ve ele geçiririz."