'Filistin Devletini tanımak' soykırımı durduracak mı

Çok geriye gitmeyelim; 2008'den bu yana, İsrail'in, adım adım, "iki devletli çözüm" yutturmacasının içini nasıl boşalttığını hatırlayalım. İsrail, daha doğrusu Theodor Herzl'in düzenlediği Uluslararası Siyonist Kongrelerinde, üzerinde anlaşılan Yahudi devleti fikrini gerçekleştirmek için "yurt" aramaya başladıkları anda, kafalarındaki model, o toprağı başka din veya etnik grup ile paylaşmak değildi. Osmanlı'yı yıkıp elinden Filistin'i alıp, Avrupalı Musevileri oraya göçe teşvik etmeye (Hitler'in sağladığı motivasyondan sonra buna zorlama da diyebilirsiniz) başladıkları anda "etnik temizlik" başladı. 1948 Nakba (Büyük Felaket), bunun ilk örneğiydi.

Ama böyle eski örnekler pek akılda kalıcı olmuyor; Siyonizmin Filistin'i Filistinlilerden arındırmak için adım-adım uyguladığı döngüsel stratejiyi daha yakın bir tarihten izlemeye başlayalım:

Aralık 2008: İsrail "Kurşun dökme operasyonu" adıyla, Hamas'ın terör eylemlerine karşı Gazze, Refah ve Han Yunus'u işgal etti, 1600 Filistinli'yi şehit etti, 46 bin konutu yıktı ve yok etti. Mısır'ın arabuluculuğu ile 6 ay ateşkes ilan edildi. BM ve Güney Afrika, İsrail hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde dava (ICC) açtı. 13 gün sonra, Kassam Tugayları, İsrail'in ateşkesi ihlal ettiğini bildirerek İsrail'e roket attı; İsrail geçiş noktalarını kapattı ve Gazze'de yiyecek sıkıntısı başladı.

Temmuz 2014: "Koruyucu kenar operasyonu" ile İsrail Hamas'ın terör eylemlerine….

Devamı yazmayayım ama yer isimlerini, tarihleri, sayıları, arabulucu ülkeleri değiştirerek, yukarıdaki paragrafı aynen tekrarlayabiliriz. Ki, 2011'de Hamas ile İsrail ilk kapsamlı uzlaşma metnini imzalamış ve BM gözlemcilerini kabul etmişti. İlk silahlar patlayınca BM gözlemcileri Gazze'ye terk etti ve bir daha da dönmedi. Yine ateşkes anlaşması, yine ihlaller.

2021 Mayıs: "Duvarların Koruyucusu Operasyonu"; farklı isimler ama aynı döngü. Olayların kıvılcımı, İsrail'in Kudüs'te Haremi Şerif'e asker sokması oluyor; Hamas bunu protesto edince İsrail Gazze'yi bombalıyor. Uzun çatışmalar, binlerce şehit, binlerce binanın tahrip edilmesi… Önce 30 günlük ateşkes; şimdi başbakan olmuş olan Netanyahu'nun daha uzun süreli anlaşmayı reddetmesi, Ramazan münasebetiyle uzatmalar… Ama artık El Aksa Camii ve Doğu Kudüs sürekli işgal altındadır.

Ve Ekim 2023: Hamas'ın Tevrat Okuma Bayramı'na Hamas baskını, 1200 İsraillinin ölümü ve 200 rehinenin alınması ile başlayan bugünkü olaylar.

Bütün bu planlar aynı ögeler üzerine kurulu: tırmanmaya yol açan bir kıvılcım; Hamas'ın roket atışı ve İsrail ordusunun yanıtı ile başlayan çatışma; ABD ve uluslararası toplumun çatışmalara son verilmesi çağrısı; genellikle Mısır veya Katar'ın arabuluculuğunda ateşkes ilanı. Sonra geçici bir sessizlik, yardımların Gazze'ye girişi, İsrail'in sözde tavizleri.