Solcuların göçmenlik çelişkileri nelerdir

Maalesef bu ülkede kendilerini solcu olarak takdim edenler ve solcu geçinenler kendilerine gelince başka, karşısındakine ise başka gözle bakarlar. Solcuların bu yamuk bakış açısı hiçbir konuda değişmez.

En doğru, en güzel konularda bile çarpıtacak bir şeyler bulurlar ve kendi gözlükleriyle sizlere sunmaya çalışırlar. Her zaman söylüyorum Hz.Adem'den bu yana dünya üzerinde göçmenlik sorunu bulunmaktadır.

Türkiye'den Avrupa'ya Amerika'ya veya diğer bölgelere göç durumuna baktığımızda göçlerin Merhum Başbakan Bülent Ecevit döneminde başlayan bir süreç olduğu görülecektir. 1970'li yılların başından itibaren Türkiye'de insanlar, akın akın yaşanan kesif işsizlik ve sefaletten dolayı Avrupa'nın bir çok ülkesine göç etmek zorunda kaldı. O dönemde özellikle Almanya'ya göç edenlerin çoğunluğu öncelikle CHP'ye yakın seçmen kitlesinden seçildi. Bu insanların Avrupa'da kendilerine iş bulması ve Türkiye'deki kesif işsizlik ve sefaletten kurtulması sağlandı. Daha sonraki süreçte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki PKK terör örgütü sempatizanları bir şekilde Avrupa'ya yerleşti (Ve yerleştirildi).

Bugün Avrupa ülkelerinin bir çoğunda terör örgütleri cirit atıyorsa ve Türkiye aleyhine ne kadar lobi faaliyeti varsa bu göçmenler zaman içinde ellerinden geleni artlarına koymadılar. Sürekli ülkelerini kötülediler.

Aynı göçmenler ve onların avaneleri şimdi Türkiye'deki göçmenlere laf söylüyor, aşağılamaya çalışıyorlar. Bu ülkelerin yöneticilerine bu kadar insana ölüm saçan yönetimlerine tek kelime etmiyor. Kendilerine geldiğinde insan onurundan demokrasiden, özgürlük, eşitlik gibi konularda laf salatası yapanlar, söz konusu İslam ülkelerinden gelen göçmenler olunca ne insanlıkları kalıyor, ne saygıları, ne de acımaları..!

Terör örgütü sempatizanları Avrupa'da kendilerinin göbeğinden bağlı oldukları terör örgütlerine para aktarmak için türlü türlü işleri yapıyorlar. Avrupa'da uyuşturucu , mafya, hırsızlık, türlü türlü zorbalıkları yaptılar yapıyorlar.

Bir kaç sene çalışıp yıllarca kaldıkları ülkelerde işsizlik maaşı alan, sosyal haklardan yararlananlar Türkiye'de hastanelerde muayene olmaya çalışan yabancılara demediklerini bırakmıyorlar.

Hep düşünmüşümdür: İstanbul'un fethinden sonra 150 bin Bizanslı birden ortadan kayboldu... Bunlar nereye uçtu Bunlara ne oldu Bunların çoluk çocuklarına neler oldu Bunların torunları nerede acaba Çok daha çarpıcı bir soru: 1915 yıllarında Osmanlı'nın içinde yaşayan 1.5 milyon Ermeni nereye ve nasıl kayboldu Bunlarla ilgili Osmanlı'nın bir asimilasyon politikası izlediğine dair tarihin tozlu sayfalarında hiçbir bilgi yok.

Bu Ermine kitlesiyle ilgili asimilasyon yok, hiçbir toplu mezar vesaire de yok. Ben çok çarpıcı bir şekilde iddia ediyorum ki, bu Ermeniler, Osmanlı'nın yıkılma döneminde geleceklerini garantiye almak için başka başka kılıklara girdiler...

İsimlerini değiştirdiler.... Ahmet oldular, Ayşe oldular... Ve bizden gibi göründüler. Acaba şu anda Türkiye'de toplumu germeye, toplumu bölmeye çalışanlar bunların torunları olabilir mi

Bu konuda tarihi çarpıtmadan önümüze koyan ya da koymaya çalışan, tarihe yalan söyletmeyecek, mazimizi en ince detayına kadar inceleyecek gerçek tarihçilere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.