Tatildeyken eşimin cep telefonunu ele geçirdim. Bir süredir 63 yaşında bir kadınla mesajlaşıyormuş. Bütün mesajlarını okudum ve yıkıldım. Çünkü bunu yazan ve yapan kocam olamazdı. Ama inkâr etmedi ve telefon sapıklığına kapıldığına söylüyor.

Merhaba Güzin Abla, kocam 53 yaşında. 28 senelik evliyiz ve 17 yaşında bir oğlumuz var. 4 sene önce eşim abisini kaybetti, anne ve babası da çok genç yaşta ölmüşler.
Abisinin ölümü onu çok üzdü. Kendine gelemedi. Ben ona çok destek verdim ama nafile. Bakımsız bir erkek oldu... Yıkanması için bile ona yalvarıyorduk. Zavallı ve perişan bir hali vardı.
Odaları ayırmıştık, evliliğimiz bitmişti sanki ama hâlâ bir aradaydık, dışarıya karşı hâlâ karı koca gibi davranıyorduk.
Bir senedir davranışlarından şüpheleniyordum, bana karşı çok uzak ve soğuk davranıyordu. Sürekli çevresinde konuşmak için insan arıyordu ve herkes ondan bıkmıştı.
Tatildeyken cep telefonunu ele geçirdim. Bir süredir 63 yaşında bir kadınla mesajlaşıyormuş.
Birlikte kahve içiyorlarmış. Kadını sevdiğini söylüyor ama kadın mesajlarda onu istemediğini yazıyor. Kadına çiçek göndermiş ve saat almış.
Bütün mesajlarını okudum ve yıkıldım. Çünkü bunu yazan ve yapan kocam olamazdı. Ama inkâr etmedi ve telefon sapıklığına kapıldığına, bir boşluk içinde olduğunu söylüyor.
Bu kadından ne zevk aldı Ben anlayamadım. Ona sanki çok bağlanmış ve bir çare, bir kurtuluş gibi olarak görüyordu.
Tatil dönüşü evi terk etti ve ben de onu artık istemiyorum.
Böyle adamla bir arada kalınmaz. Böyle bir adamla evlilik yürümez.
◊ Rumuz: Kocam ve ben

YANIT

Sevgili okurum, sanırım bana yurtdışından yazıyorsunuz. Orada da işler demek ki buradan pek farklı değil. Ve ne yazık ki erkekler, hatta bazen de kadınlar bir yolunu bulup evlilik dışı ilişkilere kayıveriyorlar. Eşlerini aldatmak için türlü bahaneler buluyorlar.
Sizin eşinizin davranışları bir tür bunalımı ve bir arayış içinde olduğunu gösteriyor. Tam bir aldatma olmasa da bana göre asıl ihanet bedensel değil, zihinsel aldatmadır. Bir insanın bir başkasına karşı duyduğu ruhsal çekilmedir.
Burada sizin de hatalarınız olduğunu görüyorum. Eşiniz bir bunalıma girmişse ona yardımcı olacağınıza ondan uzaklaşmayı seçmişsiniz. Odalarınızı ayırmış, onun giderek kendini bırakmasına, perişan bir hale düşmesine rağmen onu bir uzmana götürmeyi akıl etmemişsiniz.