Hayvan hakları savunucuları
Yüce dinimiz İslam, kâinatta her şeyin bir denge ile yaratıldığını bildirir. Kainattaki tüm varlıklarda görülen denge, Allah'ın varlığının birer işareti ve belgesidir. Kainattaki ekolojik dengeyi sağlayan en önemli unsurlarından birisi de hayvanlardır. Kuran'ı Kerim ekolojik sistemin önemli üyeleri olan hayvanları, "ümmet" olarak isimlendirmektedir.
En'am suresinin 38. Ayeti'nde, "Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Nihayet (hepsi) toplanıp Rab'lerinin huzuruna getirilecekler" diye buyrulmaktadır.
Bu Ayet-i Kerime'de, yeryüzündeki bütün canlıların insanlar gibi birer tür oldukları, bildirilmektedir.
Allah'ın yarattığı her şey güzeldir ve onun engin sevgisiyle yaratılmıştır:
"O ki yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır."
"Hayvanları da o yaratmıştır."
Canlı cansız yaratılmışların tamamı, kendi lisanı halleriyle Allah'ındır.
Cuma Suresi'nin birinci ayetinde şöyle denilmektedir:
"Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey (herkes) onu tesbih eder."
Müslümanın kalbi, insanlara ve diğer canlılara karşı sevgi ve şefkat duyguları ile doludur.
Kimseyi incitmez. İhtiyaç sahiplerine yardımda bulunur.
Böyle olan kimseye Allah da merhamet eder."
Türkiye Doğa ve Hayvan Hakları Platformu
Hazırlanan yeni bir taslağa göre sokak köpekleri ekipler tarafından sokaklardan toplanacak, barınaklara götürülecek, önce sahiplendirilmeye çalışılacak.
30 gün içinde sahiplenilmeyen hayvanlar iğneyle uyutulacak.
Bu taslağa karşı hayvan savunucuları, dernekler itiraz ediyor. Hayvansever arkadaşlarım ve okurlarımdan da mail yağıyor.
Yandaki yazı onlardan sadece biri. Çok sevgili arkadaşım Sakarya gazetesi yazarı Ece Bilgin'in "Devlet can almaz" başlıklı yazısı da bu konuya değiniyor.
Bu yazıdan bir bölümü aktarıyorum:
"2004 yılında yürürlüğe giren Hayvan Hakları Yasası kapsamında sahipsiz hayvanlarla ilgili görevli belediyeler, bugüne kadar 'aşıla, kısırlaştır, aldığın yere bırak' hükmünü yerine getirmiş olsaydı, bugün böyle bir yasa tasarısı hazırlığı içinde olmazdık. O günden bugüne sokak canları sürekli yok sayıldı, sorunları ötelendi, yasa gereğini yerine getirmeyen belediyelere etkin cezalar uygulanmadı. Şimdi de sanki bugünün, bu canların popülasyonundaki artışın sorumluları onlarmış gibi, çareyi bu masumları öldürmede bulmuşlar. Ortada bir sorun varsa bu sorunun çaresi insani ve vicdani olmalıdır ve bu asla mazlumların canını alarak olmamalıdır!