İlk aşkımla ailelerimiz yüzünden ayrıldık, başkalarıyla evlendik. Ama yıllar sonra yeniden görüşmeye başladık, ikimiz de birbirimizi unutamadık.
Merhaba Güzin Abla, o benim ilk aşkımdı. 6 yıl boyunca görüştük, anlaştık sonra nişanlandık. Düğünümüze 1 ay kala ailelerimiz çeyiz, düğün, eşya sorunları nedeniyle kavga edince, bu baskıya dayanamayıp ayrıldık.
İkimiz de çok gençtik, tekrar bir araya gelmeye cesaret edemedik.
Zaten yeterli paramız da yoktu, gücümüz de... Ve hep kendi kendime 'iyi ki sevdiğimle olmuşum' dedim.
Bir süre sonra ailemin bulduğu benden yaşça çok büyük bir adamla, görücü usulü evlendim.
Kısacası mantık evliliği yaptım.
Eşim çok efendi, namazında, kişiliği çok düzgün, tam bir beyefendi. Üstelik beni deliler gibi seven, bir dediğimi iki etmeyen, üzerime titreyen biri.
Onun için dünyada bir ben olayım yeter.
14 yıldır evliyiz, iki de çocuğumuz var, öyle ya da böyle onlar için mutlu giden bir evliliğim vardı...
Ama aslında ilk aşkımı hiç unutamadım.
Bir gün bana sosyal medya hesabımdan "nasılsın" diye yazmış Güzin Abla.
Zaten hiç aklımdan çıkmadı, yıllarca hiç unutamadım.
Ben de ona yazdım, öylesine. Tek tük mesajlaşırken, buluşmalar da başladı. Şimdi 3 yıldır da hayatımda.
Onu hâlâ çok seviyorum, o da beni hiç unutamamış.
Şimdi yılların hasretini gideriyoruz ama işin en kötü tarafı o da ben de evliyiz... İkimizin de çocukları var.
Ve eşlerimiz de çok iyi çok mükemmel insanlar. Bu durum bizi çok zorluyor. Vicdanımız hiç rahat değil.
Söyle bana ben ne yapayım şimdi Güzin Abla O da beni çok seviyor, bundan eminim ama ikimiz de çaresiz kaldık.
Rumuz: Unutamadım
YANIT
Haberin DevamıSevgili kızım, hayatta en üzüldüğüm olaylardan biri de birbirini seven gençlerin, ailelerin anlamsız çekişmeleri nedeniyle ayrı düşmeleridir. Aileler onları nasıl bir mutsuzluğa sürüklediklerini fark etmezler bile...
Bu şekilde bir gelinlik provasından, bir takı tartışmasından dönen nice evlilikler olmuştur.
Burada işte, sizin de aynı acıyı yaşamış olduğunuzu görüyorum. Her ikiniz de başka başka insanlarla evlenmiş ama mutsuzluğunuzu, eşlerinizin aslında çok iyi insanlar olmaları tesellisiyle örtmeye çalışmışsınız.
Ortada her ikinizin de evlatlarınız olması durumu daha da zorlaştırıyor. Çünkü ailelerinizin size dayattığı bu mutsuz ve umutsuz yaşamda, en masum, en günahsız olan o çocuklardır.