Samsunlu "CANİK" küresel savunma şirketi yolunda

TEKNOFEST'in beşincisi bu yıl büyük bir coşkuyla, yerli ve milli hava araçlarımızın gösterileriyle Samsun'da gerçekleşiyor. Bayraktar'ın son gözbebeği, dünyanın ve Türkiye'nin merakla beklediği jet motorlu (turbofan) Kızılelma insansız savaş uçağı görücüye çıktı. Gelecek yıl ilk çeyrekte ise gökyüzüyle tanışacağı müjdesi verildi. TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI), Türkiye'nin ilk turbofan motoru TEI-TF6000'i ilk kez TEKNOFEST'te sergiledi. Samsun Yurt Savunma (SYS), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile imzalanan ve kamuoyunda 'uçaksavar' olan bilinen Platform Makineli Tüfeği projesi (PMT 12.7) kapsamında geliştirdiği, milli 12.7 x 99 mm CANİK M2 QCB (Quick Change Barrel) ailesini tanıttı. Kısa süre önce kalifikasyon sürecini tamamlayan bu platform makineli tüfeğiyle de Türkiye bu alanda sınıf atladı. Ama Samsun'dan ve CANİK'ten haberler bu kadar değil, detayları var. Samsun'un en önemli teknoloji ve savunma sanayi şirketi olan ve CANİK markasıyla bilinen Samsun Yurt Savunma (SYS) olduğu için gelen ziyaret teklifini değerlendirdim. Medyada çok bilinmeyen bu şirketin mazisinde ise Turgut Özal döneminin Sanayi Ticaret Bakanı ve aynı zamanda da önemli bir sanayici olan Cahit Aral var. Aile şirketlerinin klasik özelliği olan kurumsallık sorunu sebebiyle yıllardır kamuoyu önüne pek çıkmadıklarını düşünmüştüm. Ancak dede Cahit Aral'ın koyduğu vizyon ile ilerlediklerini, çağın şartlarına göre ilerleme gayreti içinde olduklarını gözlemledim. Gidecek daha çok yolları var. SYS Yönetim Kurulu Başkanı H. Zafer Aral ve oğlu, Genel Müdür Cahit Utku Aral'ın davetiyle fabrikalarını dolaşıp, detaylı bilgiler alınca CANİK markasını önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağımızı söyleyebilirim. Ailenin kökleri Kayseri'ye uzanıyor. Cahit Aral, "Aral Motor" firmasını kurarak 1960'lı yıllarda Türkiye'nin ilk patentli dizel motorunu üretmiş bir isim. 1960'lı yıllarda Meysu'yu, 1970'lerde ise MeyBuz'u kurmuş. Sanayicilik ailenin genlerinde var. Bunu fabrikada, üretim anlayışında da görmek mümkün. CANİK'in Samsun'da 3, İstanbul'da 1 ve ABD'de 1 fabrikada üretim yaptığı, dünyanın 7'nci büyük hafif silah üreticisi konumunda olduğu notumla birlikte bundan sonra aktaracaklarıma dikkat kesilin lütfen... Aral ailesinin savunma sanayisine girmesi şöyle olmuş: Erbakan-Çiller Hükümeti, klasik kamu mantığıyla çalışan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun (MKEK) gözetim ve sorumluluğunda üretimi özel sektöre açmayı hedefliyor. "Samsun Silah Sanayi" bu kapsamda, 1998 yılında kurulmuş. Burası kurulduktan bir süre sonra sektöre katkı sunması için Çarmıklı Holding'in kurucusu Ali Rıza Çarmıklı'nın devreye girmesi istenmiş. Fakat Çarmıklı da bir süre sonra şirketi ve 10 tezgâhtan oluşan üretim merkezini ilkokul yıllarından arkadaşı Cahit Aral'a satmış. Böylece Samsun Yurt Savunma'nın CANİK markasıyla yolculuğu başlamış. Üretim tezgâhları var, üretim izinleri de alınmış, ama ortada satılabilir ürünü yokmuş. Zaten bir fizibilite de hazırlanmamış. 2011'de Cahit Aral da vefat edince işin sorumluluğu oğlu Zafer Aral'a kalmış. Samsun'da CANİK markasının doğması için düşünme ve plan aşamasına geçilmiş. "4-5 yıl Ar-Ge yapsak, ne üretebiliriz, hangi ürünü satabiliriz ona baksak" diye beyin jimnastiği yapılmış. Ortaya 3-4 milyon dolarlık bir maliyet çıkmış. Ve şirket 10 yıl boyunca Ar-Ge yapmış. 2008'de sektördeki diğer firmalardan farklı bir işler yaparak kendilerini alan açabileceklerine karar vermişler. İşe üretim izni verilen tabancayla başlayacaklar, ama tüm tabancalar çelik gövdeli olduğu için tabancada fark yaratmaya karar verip ilave bir 3,5 yıl daha çalışarak, polimer gövdeli, iğne ateşlemeli tabancayı geliştirmişler. Ve önleri de açılmaya başlamış. Ancak bunların bir arka planı da var. Mesela 2005 yılında kabiliyetlerinin geliştirilmesinde önemli katkı sağlayan MKEK'ye farklı silahların parçalarını üretmişler. 2008'de havacılık ve füze sistemleri alanına girip, Roketsan ve TUSAŞ için farklı bileşenlerin imalatlarını yapmaya başlamışlar. Dönüm noktası ise 2012 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açtığı tabanca ihalesi olmuş. Yani yurtdışından hazır alımdan vazgeçen devletimiz böyle bir şirketin de önünü açmış. Böylece CANİK TP9 yurt içinde geliştirilen ilk polimer gövdeli tabanca olarak tarihe geçmiş. Çünkü Emniyet Genel Müdürlüğü'nün dünyada popüler olan polimer gövdeli, iğne ateşlemeli tabanca ihalesine çıkmış olması önemli bir imkân sunmuş. SYS CANİK markasıyla 25 bin adetlik ihaleyi kazanmış. Bu ihale ile de CANİK önemli bir marka olma yolunda ilk adımı atmış. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tabancı ihalesindeki rakamlar da dikkat çekici. Yabancı marka tabancaların fiyatı 800 dolar civarındayken, CANİK devreye girince 400 dolara inmişler. Fakat SYS CANİK ile ihaleyi 245 dolara kazanmış. Şimdi aynı tip tabancalar 200 dolar. CANİK veya diğer yerli markalar olmasaydı belki de devletimiz 800 dolar ödemeye devam edecekti. Türkiye'de tabanca üretimi gelişince SYS de MKEK'ye parça üretimini bırakmış, diğer şirketlere de havacılık ürünlerini üretmeme karara alarak kendi işine odaklanmış. Zafer Aral da bu durumu bir Kayseri atasözüyle kısaca özetledi; "Bir kâra, ikinci iş ortaya, üçüncü iş ise zarara çalışır." Günde 1.300 tabanca SYS şu anda günde 1.300