e-Devlet kullanıcısı 61 milyonu aştı

Türkiye'nin dijital yolculuğu şaşırtıcı bir hızla ilerliyor. İki binli yılların başında kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulabilmesi amacıyla atılan adımlar sonrasında yapılan ciddi çalışmalarla Ekim 2022 sonu itibariyle kullanıcı sayısı 61 milyonu aşmış durumda. Türkiye'nin nüfusu dikkate alındığında önemli bir başarı. 15 yaşını dolduranlara e-Devlet Kapısı şifresi verilerek dijital kamu hizmetleri ile erken yaşta tanışmaları sağlanıyor. Ayrıca kamu hizmeti sunumunda hemen her yaş grubunun öneri ve görüşlerinin alınabileceği bir ortam söz konusu. Ayrıca Türkiye'nin ulaştığı e-Devlet kullanıcısı sayısı her 10 vatandaştan 9'una ulaşıldığı anlamı taşıyor. Ülkemizin dijitalleşme performansı oldukça iyi. Ayrıca yapılan bir anket ile vatandaşın e-Devlet Kapısı'na bakışı da ölçülmüş ve memnuniyeti oranı yüzde 95 çıkmış. Herhangi bir kamu kurumuyla işiniz söz konusu olduğu zaman önce e-Devlet Kapısı'na yönelin. Mutlaka işiniz burada görecekseniz. Kamu ile ilgili her şeyi e-Devlet üzerinden rahatlıkla yapabilirsiniz. Ben bir eksiklik göremedim. e-Devlet Kapısı kullanıcı sayısının bu kadar yüksek seviyeye gelmesi Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ala Taha Koç ve ekibinin sayesinde oldu. Gerçek anlamda bir dijital dönüşüm hikayesine imza atmış durumdalar. Zira sadece kullanıcı sayısı değil, bu kullanıcıların günlük e-Devlet Kapısı erişimlerinin yüksek olması da çok önemli. Dijital Dönüşüm Ofisi, öncelikle bu alandaki dağınıklığı ortadan kaldırıp, tüm vatandaşların, özel sektör ve kamu kurumlarının tek bir yerden, hızlı, güvenli hizmet almasını, işlerinin görülmesini sağladı. Şu an e-Devlet üzerinden 917 kuruma ait 6 bin 892 hizmete ulaşılabiliyor. 2008'de dağınık halde kamu hizmeti veren web sitelerinin www.turkiye.gov.tr adresinde birleştirilmesi sonrasında asıl toparlanma ise e-Devlet çatısı altında, Dijital Dönüşüm Ofisi'nin bilgi ve tecrübe dolu dokunuşlarıyla gerçekleşti. Ayrıca bu çatı altındaki kurumların performansları da daha net görülmeye başlandı. Mesela e-Devlet üzerinden CİMER'e yapmış olduğum başvurumun üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bir sonuç alamadım. İstanbul Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kendi aralarındaki tartışma sebebiyle halen daha cevap veremediklerini e-Devlet üzerinden görebiliyorum. Başakşehir Belediyesini'nin iki kurumu nasıl birbirine düşürdüğüne ve kamu otoritelerinin çaresizliğine de yine bu platform üzerinden şahit oluyorum. Dijitalleşme, elektronik platformlar iyi kullanılırsa şeffaflığa da destek oluyor. Ülkemizde e-Devlet üzerinden verilen dijital hizmetler, önce sadece kamudan-vatandaşa yönelik sunuluyordu. Zaten bizler de vatandaş olarak e-Devlet ile bu şekilde tanıştık. Sonra kamudan-özel sektöre yaygınlaştı ve son olarak kamu kurumları da kendi aralarındaki işlemleri e-Devlet üzerinden yapmaya başladı. Kamudan-kamuya e-Devlet hizmetlerinin devreye girmesi ise başta vatandaş olmak üzere özel sektörün de kamu kurumlarının da ciddi anlamda verimli çalışmasını beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin kurulmasıyla birlikte e-Devlet Kapısı bu çatı altında girdi ve 4 yıl içinde çarpıcı bir ilerleme sağladı. Hem kullanıcı sayısı arttı, hem de bu elektronik platform çok daha işlevsel hale geldi. Hatta ilk akla gelen vazgeçilmezler arasına girdi. Son 4 yılın rakamları şöyle; Giriş sayısında 201 oranında artış (2018-2021), Entegre kurumlarda 86, Sunulan hizmetlerde 67, Kullanıcı sayısında ise 48 artış gerçekleşmiş. Öte yandan e-Devlet sistemleri uygulandığı her ülkede olduğu üzere Türkiye'de de bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılmasında en güçlü araçlardan biri oldu. İyi bir organizasyonla 65 yaş ve üzeri vatandaşlara e-Devlet Kapısı şifrelerinin adreslerinde teslim edilmesi de çok önemli bir girişim. Bir çok açıdan faydası söz konusu. Hizmet kalitesi, güvenliği, sunum hızı, sayısı, çeşitliliği, memnuniyeti ve bütünleşik hizmetleri de e-Devlet Kapısı'nı ayrıcalıklı kılıyor. Turkcell'den açıklama var YAZARLAR Giriş: 08.11.2022 - 11:05 Güncelleme: 08.11.2022 - 11:05 ABONE OL Son dönemde kaleme aldığım yerli ve millilik konulu yazılarım ile KKTC'deki 4G ve 5G ihalesi kapsamında yaşananlar tartışmaları gündeme getirmiştim. Bu yazılarımda önemli oranda Turkcell'den bahsettim. Turkcell Kurumsal İletişim departmanı iki yazım için oldukça uzun bir cevap göndermiş. Noktasına, virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum. Açıklamayla ilgili benim cevabım ise yarın "30 Eylül ve 20 Ekim 2022 tarihlerinde haberturk.com'da yayımlanan yazılarınızdaki görüş ve tespitlerinizle ilgili bilgi verme ihtiyacı doğmuştur. Yazılarınızda yer alan; Turkcell'in ULAK'ı kullanmakta ve yaygınlaştırmakta direndiğine, baz istasyonları siparişleriyle ilgili ödeme yapmadığına, bu yeni istasyonların sisteme dahil edilmediğine, KKTC'de şartnameye yüzde 20 yerlilik kriteri koydurduğuna, şartnamenin Turkcell'in kendi talebi doğrultusunda menfaatlerine uygun hazırlandığına dair yorum ve ifadeler, Turkcell'in duruşunu ve görüşünü temsil etmemektedir. Şirketimiz, Türkiye'nin Turkcell'i olarak, yerli ve milli ekosistemin geliştirilmesini her şeyden öte milli bir görev olarak görmekte ve bu alanda azami çaba göstererek katkı sunmaktadır. Turkcell, 2013 yılından itibaren ülkemizin en değerli altyapısı olan elektronik haberleşme şebekelerinde yerli malı belgeli ürünlerin kullanımının artırılması hususunda ülkemizin değerli Kurumlarının başlattığı inisiyatiflerde bizzat yer alarak, yerlileştirmeye ilişkin iç kaynaklarla geliştirilen proje sayısını artırarak, yerli ürün projelerine doğrudan katılarak, yurtdışında kendini kanıtlamış firmaların ülkemize yatırım ve teknoloji transferi yapmasını sağlayarak, muhtelif projelerle teknoparklar kapsamındaki start-up ve KOBİ'leri destekleyip potansiyel yerli tedarikçi firmaların oluşumuna ve yerli ürün ekosisteminin gelişimine katkı sağlayarak, yerli firmaların ihracatını destekleyen girişimlerde bulunarak ve nihayetinde henüz ticari anlamda ürünleşmemiş prototipleri hem şebekesinde test etmek hem de satın alma taahhütleri vermek suretiyle destekleyerek ülkemizin "Teknolojide Tüketen Değil Üreten Ülke Olma" vizyonunun gerçekleşmesi adına azami gayreti göstermekte olup alt yapısında en çok yerli ürün kullanan işletmecidir. Turkcell, ULAK projesine teknik ve ticari anlamda en büyük desteği veren işletmecidir. Nitekim, sektörün ULAK baz istasyonlarına ait yaklaşık 2000 adet siparişin çok büyük bölümü Turkcell tarafından verilmiştir. 2018 yılından itibaren Turkcell, ticari şebeke için 426 adet, Evrensel şebeke için 468 adet toplam 894 adet Ulak 4.5G baz istasyonu sipariş edip satın alma gerçekleştirmiştir. Turkcell'in kurulmuş ve aktif edilmiş