Vücudumuzu hiç dinlemiyoruz...


Kıymetli okurlarım, evvelki gün bazı sağlık kontrolleri yaptırmak için Kütahya Merkeze gittim. Zaten bu yüzden, dün sizlerle bir araya gelemedim.
Ha yapılan kontrollerde çok şükür şeker dışında bir problemle karşılaşılmadı. Hani o da epeydir benimle birlikte yaşıyor. Yani şekerle yaşamaya alıştım.
Aslına bakarsanız, vücudumuz tüm hastalıkların haberini bize çok önceden veriyor. Ama biz ağrı kesici ilaçlarla o haberlere kulak tıkamaya çalışıyoruz.
Allah aşkına söyleyin... Bir insanın vücudu sebepsiz yere ağrır mı Mesela, karnımız -"Bugün benim canım sıkıldı. Dur ben bir ağrıyayım" der mi
Elbette demez... Malum her ağrının bir sebebi vardır. Ben hastalıkları fep vücuda giren hırsızlara benzetirim. Dolayısıyla, ağrılar da çalan alarm zilleri gibidir.
Örneğin, bir sarraf çalan alarm zilleriyle işyerine hırsız girdiğini öğrense, hiçbir müdahale yapmadan alarmı kapatır mı Maalesef biz ağrı kesicilerle aynen böyle yapıyoruz.
Ağrı kesici ilaçlar bir işe yaramadığında da, doktor doktor, Hastane Hastane tedavi olabilmek için dolaşıyoruz. Tabi her zaman hastalığın erken tespit edilmesi gibi olmuyor.
Gerçi en güzeli hastalıklara hiç yakalanmamaktır. En basit haliyle yazmak gerekirse... Hastalıklara yakalanmamanın yolu da, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamdan geçiyor.