Kıymetli okurlarım, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nobel Barış Ödülünü çok almak istediğini neredeyse bilmeyen yok...
İşte görüyorsunuz... Kendisi bu uğurda epey çaba gösteriyor. Tabi bu çabanın büyük bölümünü de, Rusya ile Ukrayna arasındaki Savaşı bitirmeye ayırıyor.
Galiba danışmanları Trump'a bu savaşı bitirdiğinde, Nobel Barış Ödülünü kolayca alabileceğinin bilgisini vermişler.
Evet alır mı alır. Ancak... Trump'ın Barış Ödülünü alması, sadece fotoğraflarda kalır. Yani gönüllerde alınmış olmaz o ödül... Çünkü Gazze'ye huzur gelmeden, dünyanın hiçbir yerine barış gelmiş sayılmaz...
Geçenlerde "Trump Gazze'ye huzuru getirsin... Nobel Barış ÖÖdülü ona koşa koşa gelir" dedim. Bugünde aynı görüşteyim...
Ben ödüle giden kestirme yolu yazıyorum da, Trump efendi bu yolun tam tersine hareket ediyor.
Şöyle: Beyefendi hâlâ Gazze'de en feci soykırımı gerçekleştiren katil Binyamin Netanyahu'yu destekliyor.
Eğer her zamanki gaflarından biri değilse, Trump o katili daha dün "savaş kahramanı" ilan etmiş.
Ha kendisi böyle davranmaya devam ederse, Barış Ödülü yerine avucunu yalar.
Mazlumların "ahhhları" dinmeden...
Kıymetli okurlar, Trump ve dünyanın efendilerinin gözden kaçırdığı bir konu var. O da şu: Mazlumların "ahhhları" dindirilmeden dünyaya tam manasıyla huzurun gelmeyeceğidir.