Kıymetli okurlarım, son günlerde evde -"Falancanın oğlu ayrılmış... Filancanın kızı boşanmış" sözlerini sıkça duymaya başladım.
Bu eşlerinden ayrıldı denilenlerin kimi yeni evlenmiş, kimi ise 10-15 yıldır evli olan çiftlerden oluşuyor. Tabi 10-15 yıldır evli olup boşananların içinde çocuk sahibi olanlar da var.
Hemen yeri gelmişken şunu ifade edeyim: Bugün boşanmaların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Malum boşandıktan sonra başını alan gidiyor. Ama çocuklar ortada kalıyor. Hepimizde biliriz ki, bir çocuk için sıcak yuva gibisi yoktur.
İki kere değil milyar kere düşünülmeli...
Eğer şu anda boşanma kararı vermek üzere olan çiftler varsa, onlara çocuklarının yaşayacakları ruhsal sıkıntıları kendileri yaşamak isterler miydi diye soruyorum.
Evet evet, çiftleri, özellikle anneleri empatiye davet ediyorum. Çünkü annelerin çocuklara karşı merhameti, babalardan daha fazladır.
Ha "Yuvayı dişi kuş kurar" sözü de öylesine söylenmiş bir söz değildir. Yani bir anlamı vardır. O anlam da: Yüce Yaratıcının annelere verdiği merhametten kaynaklanır.
Hiç öyle, -"Biz ayrılsak da, çocuklarımıza anne-baba eksikliğini yaşatmayacağız" denilmesin... Çünkü buradaki eksiklilik: Uzaktan çocuğun her istediğinin alınması değildir. Buradaki eksiklilik: anne ve babanın bir arada olmamasıdır.

16