Kıymetli okurlarım, dünkü yazı da, ülkemizin Komşuluk Hukukunu gözeterek, Suriye'ye yardımcı olduğuna deyindim.
Aslına bakarsanız, iyi bir Komşuya sahip olmak, hem insanlar, hem de ülkeler için çok kıymetlidir.
İyi bir Komşuyla yaşamak var ya... İnsana dünyada cenneti yaşatır. Tam tersi ise, hayatı cehenneme çevirir.
Komşunuzun sürekli sizin eşyalarınıza zarar verdiğini düşünün... Sanki bu yetmezmiş gibi, sizin ve ailenizin canlarının her vakit tehdit altında olduğunu hayal edin...
Allah aşkına söyleyin... Böyle bir yaşama cehenneme girmek denmezde ne denir Hem sürekli diken üzerinde durmak yaşamak mıdır
Ülkeler boyutunda, kötü Komşuluğa verilecek en güzel örnek de, İsrail'dir İsrail... Bunu sadece Filistinlilerin şu anda yaşadıklarını baz alarak yazmıyorum.
Bu aşağılıklar, bizim Coğrafyamızda yer almaya başladıkları andan itibaren, her daim mikrop saçan habis ur gibi hareket ettiler...
Artık katillerin foyası ortaya çıktı. Tahminime göre, yer küre üzerindekilerin büyük bir çoğunluğu bunların ne kadar zalim olduğunu anladı.
Hani ülkelere, "İsrail'in Komşunuz olmasını ister misiniz" diye bir soru sorulsa... Herhalde bu soruya pek az ülke "evet" cevabı verir.
Malum son BM Toplantılarında, zalimler şahı Netanyahu'yu dinleyenlerin büyük çoğunluğu, boş sandalyelerdi. Baştan sona zulüm ve kötülük içeren konuşmayı da en çok onlar alkışladılar.