Kıymetli okurlarım, geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında, nükleer silahlar üzerinden yapılan gösterişi izledik.
Sözün daha doğrusu: iki lider, ellerindeki nükleer silahlarla birbirlerine gözdağı vermeye çalıştılar... Hemen baştan söyleyeyim... Bu gözdağı verme meselesini yanlış yoldan yaptılar.
Bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar... Ya da nükleer silahların dünyaya vereceği zararı kavrayamıyorlar. Hayır... Nükleer silahlar öyle atanla karşısındakini etkilese, varsınlar karşılıklı atışsınlar diyeceğim de...
Maalesef böyle değil... Biliyorsunuz... Nükleer silah oldukça tehlikeli bir silah... Hem etki alanı, sadece atılan yerle sınırlı kalmıyor.
Ayrıca, etkiside öyle kısa süreli olmuyor. Yıllarca sürüyor. İşte bakın... Çernobil Nükleer Santrali'nde 1986'da yaşanan sızıntının etkileri hâlâ devam ediyor.
Planlar niye hep "öldürme" üzerine
Kıymetli okurlar, bugünün güçlülerinin yeryüzünde kurduğu sistem "yaşatma" üzerine kurulmuş değil... İşte görüyorsunuz... Hep öldürme; hep öldürme... Hep sömürme, hep sömürme...
Efendim üç yüz yıldan fazla dünyanın süper gücü olan Osmanlı hep "yaşatmak" için uğraşmış. Tabi sadece insanları değil... O yaşatma kuralı hayvanlar içinde geçerli...