Tarla akıllandı, biz akıllanmadık!

Bir tarlada dron dönüyor gökyüzünde. Altında binlerce dönüm mısır tarlası... Direksiyonsuz traktör, kendi kendine gidiyor. İçinde sürücü yok. iftçi kulübede Zoom toplantısında.

Traktörün kamerası, milisaniyede toprağın rengini okuyup gübreyi damla damla hedefe yolluyor. Toprağın nemini ölçen sensörler karar veriyor: "Şuraya biraz su, şuraya biraz gübre."

Yapay zekalı püskürtme sistemi kameradan yabani otu tanıyıp ilacı yalnız oraya sıkıyor; kimyasal tüketimi üçte iki azalıyor.

Elektrikli traktörler 14 saat şarjını korurken, ırgat robotlar gece gündüz çapa yapıyor. Uçan hasatçı dron'lar dalından yalnız olgun şeftaliyi koparıyor.

Amerika'da, Kanada'da, İsrail'de... Modern çiftçilik artık bu: Traktörler elektrikli, ilaç makineleri yapay zekâlı. Dron'lar gökten hastalık taraması yapıyor. Ve bu teknolojiler sayesinde ne ilaç ziyan oluyor, ne su... Ne de insan gücü. ünkü her işi artık makineler yapıyor. Buna "otonom tarım" deniyor: İnsan eli değmeden tarlanın kendi kendine çalışması. ABD ve Avrupa'da çiftçilerin üçte ikisi artık dijital tarım yazılımı kullanıyor.

★★★

Bizde... Markete girelim. Domates 59 lira, yemeklik zeytinyağı 350 lira. TÜİK verisine göre gıda enflasyonu haziranda yıllık yüzde 30'u aştı. 2025'te buğday rekoltesi yüzde 5.8, domates yüzde 5.7, portakal kimi bölgelerde yüzde 80 düşüş kaydetti. Eksilen ürünü kapatmak için dört kalem temel gıda (tahıl, şeker, yağ, et) ithalatına her yıl 11 milyar dolar ödüyoruz.

★★★

Türkiye'nin 23 milyon hektar ekili arazisinin dörtte üçü hâlâ yağmur duasına bakıyor; tarla başına ortalama internet hızı, Paris banliyösündeki bir seranın onda biri bile değil. iftçinin kredi faizi yüzde 45, mazot fiyatı 2 yılda yüzde 130 artmış. Hal böyleyken dron, AI, sensör "lüks" kalıyor. Oysa California'daki bir robotun tasarruf ettiği her 1 litre tarım ilacı çiftçinin cebine 1.5 dolar olarak dönüyor. Türkiye'de aynı kimyasalın litresi 350 lira.

★★★

Küresel tarım çip, kamera, pil ve veri bulutlarıyla büyürken biz hâlâ taban fiyat, mazot desteği kavgasındayız. Teknoloji pahalı evet ama kullanmayınca enflasyon daha pahalı. 5 bin dönümlük Konya ovasına sensör‑drenaj kurulsa, su tüketimi yüzde 25 düşer, rekolte yüzde 15 artar, hesap basit.

Toprakla uğraşan herkesin bir dijital yardımcısı var artık.

Bizim çiftçimiz ise hâlâ fiyat garantisi için bakanlığın kapısında, mahsulünü satmak için halin insafında.

Türkiye'nin de seçim yapması gerekiyor.

Zeytin dalını geleceğe uzatmak mı, yoksa öküz altında drone aramak mı