Putin'in kaderinde bir çift kadın ayakkabısı

Haber ajansları açıkladı... "Putin yüzde 87.2 oy oranıyla bir kez daha Rusya Başkanı seçildi."

Putin'in kaderi "bir çift kanlı kadın ayakkabısıyla" çizilmiştir.

ABD -eski- Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a Putin anlatmış. O da "Zor Tercih (Hard Choıces)" adlı kitabında yazdı.

Yansıtayım:

2. Dünya Savaşıydı. Memleketi

Leningrad'a (St. Petersburg) izne

gelmiş olan bir asker, Alman bombardımanında ölenleri taşıyan bir kamyonla karşılaşır. Ölüler, toplu gömülmek üzere mezarlığa götürülmektedir.

Cesetlerin arasında askerin "bir çift kanlı kadın ayakkabısı" dikkatini çeker.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"O ayakkabılar, eşine aldığına" benzemektedir. Görevliye "o ayakkabıları giyen ölü kadını görmek istediğini" söyler. Görevli izin verir. Asker kamyona çıkar, cesede bakar. Gördüğü kişi karısıdır.

Görevliye "cesedi alıp kendisinin gömmek istediğini" söyler.

Ceset indirildiğinde asker, karısının zor da olsa nefes aldığını görür. Onu hemen hastaneye götürür. Kadın kurtarılır.

İşte o gün ölümden dönen kadın

yıllar sonra hamile kalır. Ve 7 Ekim

1952'de ileride Rusya Cumhurbaşkanı

olacak Vladimir Putin'i doğurur.

DİK BAŞLI ÇOCUK

Putin çocukluk yıllarında da daha büyük çocuklar karşısında baş eğmeyen, kavgacı bir karakterdi. Damardan bir Rus milliyetçisiydi. Uzakdoğu dövüş sanatları öğrenimini almıştı.

Ergen çağlarında kafasına "casus olmayı" koymuştu. Bir gün Ulusal İstihbarat Servisi KGB'nin avlusuna gitti.

Dışarı çıkan ve bir limuzine binmek üzere olan heybetli adama yanaştı.

"Casus olmak istiyorum, yardım eder misiniz" diye sordu. Adam gülümsedi. "Üniversiteyi bitir, öyle gel" cevabını verdi. Putin, St. Petersburg Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. KGB'ye girdi.

Yurtdışındaki ilk görevi doğu Berlin'deki KGB istasyonuydu. Yarbay rütbesine gelmişti ki Sovyetler Birliği çöktü o da

St. Petersburg'a döndü.

ALTIN KANATLAR

Sonrası bilinen hikaye.

Kısa geçeceğim.

Sadece gene kaderini değiştiren bir anı daha

St. Petersburg belediyesinde üst düzey görevlisiyken Kremlin'e çok yakın büyük bir oligark gelir. Belediye'deki bir iş sorununu Putin'le konuşur.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Putin işi halleder.

Rusya'da her şey rüşvetle döndüğü için, oligark ona yüklüce bir para vermek ister.

Putin almaz. "Ben işimi yaptım" der.

Bu dürüstlük algısı ona Moskova yolunu açar. Oligark onu iyi dostu Başkan Yeltsin'in özel kalemi için önerir. Kısa süre sonra Yeltsin tarafından KGB'nin yerine kurulan FSB'nin Başkanlığı'na getirirler. Ardından Başbakanlık Yeltsin'e ve ailesine "hiçbir adli soruşturma yapmayacağına" dair namus sözü verdikten sonra da Rusya Cumhurbaşkanlığı

BÜYÜK TARAFTAR TABANI

Putin'in "seçim sandığı oyunları Rakiplerini, gazetecileri, oligarkları öldürttüğü Medya üzerinde ağır baskısı STK'ları işlevsiz bıraktığı" gibi değerlendirmeler madalyonun bir yüzüdür.

Ama Putin'in halkta çok geniş tabanı olduğu da madalyonun diğer yüzündeki gerçektir. Putin, 2000 yılında yüzde 53 oy oranıyla devlet başkanı seçildi. Merkezi otoriteyi güçlendirmekle başladı. Çeçenistan isyanını bastırdı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Özerk Cumhuriyetlerin ayrıcalıklarına son verdi. Örneğin

"Valilerin seçimle değil atamayla iş başına gelmelerini sağladı."

Yeltsin'li yıllarda oligarklar hem hiper zengin olmuşlardı, hem de hükümet politikalarını belirleyecek ağırlık kazanmışlardı.

Putin onların üzerine gitti.