Geçtiğimiz Pazartesi Brüksel

AB'nin 2024 ilk Dışişleri Konseyi toplantısı

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz bu toplantının özel konuğu olarak akla hayale gelmez şu "Gazze'de çözüm" önerisini yaptı.

Gazze kıyısından 3 mil açıkta birmega yapay ada inşa edilsin.

Limanı, sivil alt yapı tesisleri olsun. Böylece İsrail'in güvenliğini tehlikeye atmadan, Filistinlilere insani, ekonomik ve ulaşım açısından dünyaya açılan bir kapı sağlanabilir.' ()

AB bakanları hayretle dinliyorlar.

Bazıları "şaka mı" diye düşünüyorlar belki de Katz ciddiyetle "yapay ada" projesini açıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yapay adanın etrafında deniz güvenliğiniİsrail üstlenir. Limanın kontrolü deİsrail'de olur. Adadaki kamu düzenini sağlama görevi, bir uluslararası güce verilir.

.

Irish Times'e göre Katz bu öneriyi bir video anlatısıyla sunmuş. İzleyen bakanlar "çok tuhaf" yorumunu yapmışlar.

Ancak Irish Times İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'in bu projeyi daha önce 2017'de de dile getirdiğini yazıyor.

AB Dışişleri ve güvenlik politikaları sorumlusu Borel videoları ilginç bulduğunu söyledi. ()

Associeted Press'e göre ise İsrail İstihbarat Bakanlığı geçen yıl "Gazze'deki tüm Filistinlilerin Sina yarımadasına nakledilmelerini" öngören bir taslak hazırlamış.

YAHUDİLER UGANDA'YA

Ne ilginçtir ki, Nazi Almanya'sı da "ülkedeki Yahudileri Madagaskar Adası'na sürme planı" yapmıştı.

Pek bilinmeyen bu planı anlatayım

1940 yazında o zamanlar ABD'nin henüz girmediği sadece Avrupa savaşı olan 2. Dünya Savaşı Almanya'nın lehine gelişmekteydi. Almanya, Fransa'yı işgal etmişti.

"Avrupa'nın efendisi" olmuştu. "Yahudiler'den arınma (!!) projeleri uygulanmaktaydı. Yahudiler, Avrupa'daki gettolara toplanıyordu. İşte o sırada gündeme Yahudileri Alman kontrolündeki Afrika coğrafyalarına göndermek" fikri konuşulmaya başlandı.

İlk hedef Afrika'nın doğusundaki Hint Okyanusunda bir ada olan Madagaskar'dı. Yahudiler Nazi lideri Hitler'in çılgınlık kertesinde takıntısıydı.

Almanya'da 500 bin, Almanya'nın bir parçası haline gelen Avusturya'da ise 200 bin Yahudi vardı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yahudilerin kamplarda zehirlenerek öldürüldükleri, fırınlarda yakıldıkları iğrenç uygulama devreye girmiş değildi.

Ama Hitler'in Nazi Almanya'sı Avrupa'yı "Judenrein (Yahudilerden arındırma)" kirli planı için "sürgün" ilk çözüm gibi görünüyordu. Aslında bu fikir yeni değildi.

"Antisemitik

(Yahudi karşıtı)" düşünürler tarafından 1850'de ve 1920'ler de ortaya atılmıştı. 1904 ve 1905 yıllarında "Avrupa'daki Yahudilerin Afrika kıtasındaki Uganda'ya yerleştirilmelerini" öngören bir programı ise Siyonist hareketi, aralarında tartışmış ve "ret" kararı almışlardı.

Yani Avrupa'da "Yahudilerin kıtadan gönderilmeleri" Almanya dışındaki bazı ülkelerde de taraftar bulmaktaydı.

AKIL HOCASI MÜFTÜ

Nazi Almanya'sı lideri Hitler ise "Yahudiler'in Madagaskar adasına sürülmeleri" fikrine yeşil ışık yaktı.

Ancak

Önce "göçü planlamak" ve "Yahudi mülklerine, paralarına, fabrikalarına, ticarethanelerine el koyarak devlet hazinesi varlığına dönüştürmek" gerekiyordu.

Bu amaçla Yahudiler 3 grupta tasnif edildi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Siyonistler" sonraları"Yahudi kasabı olacak" genç Eichman'ın görev alanına verildi. "Ortodoks Yahudilerle" profesör Albert Six ve genç Nazi Dieter Wisliceny ilgilenecekti. "Asimile edilmiş Yahudiler" sorumluluğu ise Nazi'nin yükselişte olan gençlerinden Theo Dannecker'e verilmişti.

Yahudi göçmenlere "Filistin'i kapatmak için Nazilere Kudüs baş müftüsü Emin el-Hüseyni de yol gösteriyordu, danışmanlık yapıyordu."

KÜBA, MEKSİKA, SHANGAY YOLCULARI

Bu arada ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'in girişimiyle Temmuz 1938'de 32 ülkenin temsilcileri "Yahudi sorununu çözmek" gündemiyle Fransa'nın Evian kentinde toplandılar.

Hangi ülke "kaç Yahudi göçmen alabilir" sorusunu tartıştılar.

Çoğu kaytardı.

Sadece Dominik "ülkesinin Yahudi göçmenleri almaya hazır olduğunu" açıkladı. Sonuçta çalışma yapması için bir komite kuruldu. Sorun, sürüncemede bırakıldı. Bir de "finans meselesi" vardı. Yahudi göçünü hangi ülkeler hangi oranda finanse edeceklerdi

Fikrin sahibi Almanya "6 milyar Mark değerindeki Yahudi mülkünü devlete ait olduğunu" öne sürüyordu, yan çiziyordu.

Bu arada çoğu Yahudi mülteci harap vapurlarla Küba, Meksika veya Filistin'e tehlikeli yolculuklar yaptılar. Sibirya üzerinden Shangay'a gittiler.