Hani "yapay zeka her şeyi değiştirecek" diyorlardı ya… Evet, değiştirdi. Sadece yönü biraz farklı oldu: İlk günlerdeki "hepimize daha yaratıcı, daha rahat bir hayat" vaadi, yerini "iş ilanları niye bu kadar azaldı" sorusuna bıraktı.
Örneğin Temmuz 2025'te ABD'de ekonomiye eklenen yeni, tarım dışı iş sayısı ciddi oranda düştü. 2005'ten beri ABD ekonomisinin bel kemiğini oluşturan hizmet sektörü, GSYH'nin yüzde 80'ini üretiyor. Geçmişte düşük ücretler yüzünden personel bulmakta zorlanan Starbucks, Costco gibi şirketler, bugün yeni mezun CV'leri arasında seçim yapmakta zorlanıyor… Çünkü iş yok. Ve bu, üniversite okumamış 45 milyon Amerikalı için zaten kapalı olan kapının, diploma sahiplerine de kapanması demek. Çalışmalar ABD'den ama bu zorluk pek çok ülke için de geçerli.
Microsoft gibi devler, binlerce çalışanı kapının önüne koyarken çeyreklik kârlarını yüzde 25 artırabiliyor. Kısacası, "çalışan başına gelir" büyüyor; çalışan sayısı küçülüyor.
Ve evet, 20 yıllık yazılım mühendisi bile eBay'de hurda satarak karavan almak zorunda kalabiliyor.
KİM İÇİN KAZANÇLI
Üst düzey yöneticiler & Wall Street: Daha az maaş bordrosu, daha fazla yapay zekâ yatırımı, hisse başına daha yüksek kâr. "İlerleme" dedikleri şeyin özeti bu. AI becerisi olanlar: Yapay zekâ ile çalışabilen, onu yönlendirebilen, "prompt mühendisliği" bilenler ücretlerini katlayabiliyor. PwC verilerine göre, AI becerisi talep edilen işlerde maaş artışı yüzde 100'e yaklaşıyor. Yatırımcılar: Şirket değerlemeleri, "AI stratejimiz var" cümlesiyle bile fırlayabiliyor.
KİM İÇİN FELAKET
Giriş seviyesi ofis çalışanları: Veri girişi, temel müşteri hizmetleri, sekreterlik, temel muhasebe. Yaratıcı sektörün emekçileri: Tasarımcılar, metin yazarları, seslendirme sanatçıları. Hollywood'dan bağımsız oyun stüdyolarına kadar birçok yerde yapay zeka araçları, "maliyet azaltma" bahanesiyle insanın yerini alıyor. "Güvendesin" denilen teknik işler: Orta düzey kodlama, analiz ve raporlama gibi tekrarlı iş yükleri.
İyi de yapay zeka çağı, kimin yararına Şu anki cevap net: Üst düzey yönetim ve yatırımcılar. Ama bu cevap değişebilir… Eğer teknoloji "maliyet azaltma" yerine "insanı güçlendirme" hedefiyle kullanılırsa tabii ki… "Bir trenine bindik, evet. Ama şimdilik makinist koltuğunda CEO var ve herkes 'Bu tren nereye gidiyor' diye birbirine bakıyor."
SAÇSIZLAR KULÜBÜİnternetin derin köşelerinde, kedilerin dünyayı yönettiği ve komplo teorilerinin kendi fan kulüplerini kurduğu forumlar arasında, kel ve kelleşmekte olanların en büyük dijital buluşma noktası parlıyor: Tressless. Reddit'te 400 bini aşkın üyesi var. Ben de geçen hafta Reddit'te şöyle bir tur atarken karşıma çıktı ve ilgimi çekti. Saç sorunu olanlar arasında öyle bir muhabbet var ki değmeyin gitsin.
Burada yalnızca dökülmüş saçların değil, dökülmüş özgüvenin de hikayeleri paylaşılıyor. Genç yaşta saç köklerinin ihanetiyle karşılaşanlar, seyrekleşen saç derilerinin fotoğraflarını yüklüyor, "Kazıtıp yeni hayat mı başlatmalı" diye soruyor, ünlülerin saç çizgilerindeki mikroskobik değişimleri inceliyor.
Tressless üyelerinin en büyük kırgınlığı şu: Sürücüsüz arabalar, ChatGPT, anında çeviri yapan kulaklıklar var ama saç dökülmesine karşı elimizde hâlâ 1980'lerden kalma birkaç ilaç ve pahalı saç ekimleri dışında güvenilir bir çözüm yok. Ve bunların hiçbiri, "boşalan tepeyi yeniden gür ormana çevirme" garantisi vermiyor.
YENİ BİLİMSEL GELİŞMELER NELER GETİRİYOR
Son bir yılda, saç bilimi cephesinden art arda gelen umut verici gelişmeler Tressless'ın havasını değiştirdi: Örneğin farelerde kıl büyümesi… Madrid'de bir klinikte, büyük enerji molekülleri ve kök hücre karışımı uygulanan erkek farelerin tamamında tüyler geri çıktı. Kadın farelerde de benzer başarı elde edildi. İnsan deneyleri başlamasa da "laboratuvar devrimi" olarak görülüyor.
Bir diğer çalışma 'bağışıklık sistemine dokunan yaklaşım.' T hücrelerini yeniden dengelemeyi hedefleyen yeni immün tedavilerin saç köklerinin yaşadığı biyolojik baskıyı azaltabildiği iddia ediliyor. Virginia Üniversitesi'nde yapılan araştırmalarda ise folikülün üst ve orta bölgelerindeki kök hücrelerin saç yenilenmesinde kritik rol oynadığını ortaya koydu. UCLA'dan gelen keşifler, kısa sürede gözle görülür saç dönüşümleri vaat eden, kolay uygulanabilir moleküler yöntemler üzerinde duruyor. Hâlâ klinik öncesi aşamada olsa da, kök hücre temelli nakiller yeniden gündemde. Saç dökülmesi, yüzyıllarca "kaçınılmaz kader" olarak görüldü. Eskiden peruk veya boya gibi çözümler bazen sorunun kendisinden daha utandırıcıydı. Ama artık tablo değişiyor: Başarılı saç ekimleri, dökülme başlamadan tedaviye başlayan gençlerin sayısının artması… "Kellik kaderdir" inancı yerini "Belki de çözümü var" umuduna bırakıyor.
Yeni tedavilerin çoğu hâlâ deney aşamasında. Klinik onay, uzun denemeler ve güvenlik testleri gerekiyor. Ama Tressless'ın 400 binden fazla üyesi şimdiden hayalini kuruyor. Onlar için bu, sadece estetik değil; gençlik, sağlık ve özsaygının geri dönüşü anlamına geliyor.
Belki kelliğin tamamen sonuna gelmedik. Ama ilk kez, bu sona yaklaştığımızı hissettiren gelişmeler var.
12 YAŞINDAKİ RADİKALLER... İKOLOSSKRİEG ALARMIBir anne-baba için en kötü kabus, çocuğunun internette "ödev" yerine şiddet, nefret ve ölüm üzerine konuşan bir grubun parçası olması. Ama VICE'ın haberine göre göre bu artık sadece teorik bir korku değil. Yeni bir tehlike var; Milikolosskrieg. Tıpkı bilim kurgu filmlerindeki distopik tarikat isimleri gibi ama ne yazık ki gerçek.