Değişen bir şey yok!

16 Ekim 2019 tarihli köşemde şunları yazmışım.Gelişmiş ülkelerde, yeni konut ve yerleşim alanları imara açılmadan, mutlaka ÇED raporu (Çevresel Etki Değerlendirme) istenmekte. Gün geçtikçe artan çevre bilinci, ne acıdır ki bizde hala yok denecek kadar az. Kentsel ekosistemi ve ekolojik dokuyu korumayı bırakın, iyileştirmekle sorumlu olduğumuz eylem ve işleri bile tamamen tesadüflere bıraktık.Ve maalesef Bodrum bu bilinçten yoksun olarak gelişen hızlı kentleşmenin kurbanlarından.Dere yatakları doldurularak, herhangi bir denetim gücü olmadan ve plansız olarak rasgele yapılan binalar ve yollar, yağışların aşırı yüzeysel akışa geçmesine neden oluyor. Yani bu karanlık tablo duvarımıza yeni asılmamış ve görünen o ki, bu tabloyu duvarımızdan ne zaman indirebileceğimiz de belli değil. İşin özü; bu alt yapı sorunu, yakın geçmişteki belediye yönetimlerinden kaynaklanmıyor ama mevcut duruma tuz, karabiber ektiklerini söylersek de sanırım haksızlık etmiş olmayız. Daha önce de belirttiğim gibi sorunun temeli yıllar öncesine dayanan çarpık yapılaşma. Dolayısıyla şimdi görevde olan belediyenin de en azından bundan sonra, doğru kararlar vererek kontrollü işler yapması gerekiyor. Biz vatandaşlara düşen görev ise sorumluluklarımızı unutmamak.Sonra 25 Aralık 2019 tarihli köşemde yine aynı konuya değinmişim. Bodrum'da yıllardır işleyen süreç şöyle: Belediye yağmur anonsu yapar. Belediye tedbir aldığını duyurur. Vatandaş da kendince tedbir alır zira belediyeninki yeterli olmaz, olamaz. Dereler taşar. Yollar kapanır. Evleri, dükkanları su basar. Gelen sel, arabaları, motosikletleri ve maalesef bazen de insanları bile önüne katıp sürükler. Yazılı ve görsel medya konuyla ilgili yayın yapar. Bodrum dışında yaşayan eş, dost geçmiş olsun demek için arar, sorar.Ahh ahhlar, vahh vahhlarVatandaş perişan. Belediye mahcup. Bu yaşananların ardından belediye açıklama yapar, "Gerekli çalışmalar yapılacak. Dereler ıslah edilecek ve Bodrum bir daha asla yağmura ve sele teslim olmayacak."Felaket felaket üstünevar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6683605;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6683605;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlargul-mutlu-eskihancilardegisen-bir-sey-yok-6683605' });Yaz boyu barajlardaki su oranının bitti bitiyor olma halinin getireceği tamamen susuz kalma endişesini yaşadık. Sıkça meydana gelen su kesintileri Bodrum halkını sıkıntıya soktu. Yağmur yağsın diye dört gözle bekledik. Ve sonunda bereket yağmaya başladı. Sevindik sevinmesine ama bu sevincin daha tadına varamadan felaketler zinciri canımızı yaktı. Dereler taştı, evler, iş yerleri, bahçeler sular altında kaldı. Bodrum genelinde senelerdir bitmek bilmeyen altyapı çalışmaları mevcut tabloyu daha da sevimsiz bir hale getirdi. Felaket felaket