Tek adam etkisi

Fenerbahçe, yönetilme bakımından karışık bir kaosun içinde. Tek bir adamın söylediği söz ve duygusal bakış açısı ile ilerliyor. Yöneten kişinin düşünceleri de net olmayınca bu depresyonlu bir ortam ortaya çıkıyor. Bu karışıklık ve depresyon ortamı futbolcular içinde sağlıksız bir hal alıyor.Başkan, teknik direktör için pazartesi günü işaret ederken hocanın gelmesi 1-2 haftayı bulur diyor. İki gün sonra teknik direktör açıklaması geliyor. Hocanın, egolu duygular içerisinde açıklanması durumun ne kadar vahim olduğunu daha da gösteriyor. Geçici gördükleri İsmail hoca 3.5 yıldır hiç bir başarı sağlayamayan kişilerden daha başarılı.Ülkemizde oynanan maçların yarısında temposuz ilk yarılar oynanıyor.Fenerbahçe'nin tempo yapmasını engelleyen rakip değil kendisiydi. Her zamanki gibi oyuna savruk ne yaptığını bilmeyen, oyuncuların sanki ilk defa birbirleri ile oynadığı bir ilk yarı geçirdi. Sosa, Mesut, İrfan, Osayi'nin sahada olduğu ofansif kadronun bir pozisyon dahi üretememesi, sıfır gol beklentisi çok ilginç bir veri. Fenerbahçe'yi izleyenler için ilk 45 dakika ızdırap gibiydi.İsmail hoca vasat olan şut dahi atamayan takımına müdahaleyi 65. dakikada yapabildi.Değişiklikler farklı