Kuzey ülkelerinin takımları, Türk takımlarına ters geldiği gibi; Almanya ve Hollanda ekolüyle gelişen birçok takım da temsilcilerimize karşı sürpriz sonuçlar alabiliyor. Ülkenin en formda takımı olan Galatasaray'a Frankfurt beş gol atmıştı.
Oynadığı son dört maçı kazanarak İstanbul'a gelen bir başka Bundesliga ekibi Stuttgart, formunun zirvesindeydi. Tedesco, maç öncesi yaptığı açıklamada, "Stuttgart ile oynamak her zaman zordur. Zorlu bir rakip; deplasmanda oynamadığımız için şanslıyız, yarattıkları atmosferi biliyorum." dedi.
Türbülanslı günlerden geçen Fenerbahçe, dün akşam 4-2-3-1 dizilişiyle sahadaydı. Pazar akşamı yapılan açıklamanın tersine bir diziliş vardı. Orta saha, İsmail–Alvarez–Asensio üçlüsüne emanetti. El Nesyri görev yerine dönmüştü.
İki takım da ön alan baskısından kurtulmak için ceza sahası içinde pas oyunu ile rakip sahaya yayılma düşüncesindeydi.
İsmail Yüksek, ilk yarım saat içinde forvetinden daha çok ceza sahasında topla buluşmuştu. Çabasıyla kazanılan korner ve Skriniar'ın düşürülmesiyle kazanılan penaltıdan gelen Kerem Aktürkoğlu golü, takımın üzerindeki stresi biraz azaltmıştı.
Gol sonrası bocalama süresi bu kez beş dakika kadar sürmüştü. Bu süre içinde yan toplar haricinde pozisyon verilmemişti.
Kerem–Nene çalışkanlığı kanatları hareketlendirmişti. El Nesyri, diğer maçlara göre daha çalışkan ama olması gereken yer olan rakip kaleye uzaktı.
Tedesco'nun geldiği günden beri oynatmak istediği futbol, ilk yarıda biraz netleşir gibiydi: kazanılan toplarda hızla rakip ceza sahasına gitmek. Bunu Nene, Kerem ve birçok zaman İsmail ile yaptı. Birçoğu cılız atak olsa da ilk yarıda yedi isabetli şut vardı.
Ülkede hakemlere karşı yoğun eleştiriler oluyor. Dün akşam Danimarkalı hakemin, Alvarez pozisyonu ve penaltı atışı öncesi Oosterwolde'ye yapılan hareket ve maç içerisinde verdiği kararları tartışmalıydı. Demek ki dünyanın her yerinde hatalar olabiliyordu. İkinci yarıda Fenerbahçe lehine ve aleyhine verilen penaltı kararları VAR yardımıyla iptal edildi. Kısacası, hakem dün akşam oyuna biraz Fransız kalmıştı.
İkinci yarıya da aynı özveriyle başlayan sarı-lacivertliler, kontrollü oyunun yanında akıllıca da oynuyordu. Kazanılan toplar hızlı oyuncularla buluşturuluyor, onlar da doğrudan kaleye gidiyordu. Sahada, mücadele ve oyun bakımından sezonun en iyi 90 dakikası vardı; rakip, disiplini elden bırakmayan bir Alman takımı olmasına rağmen. Üstelik Bundesliga da Bayern Münih ile beraber ligin en iyi savunmasına sahip bir takım.

73