Göztepe, son yıllarda futbolseverlere az bütçe ile nasıl güçlü bir takım kurulacağını gösteren adımlar atıyor. CEO Rasmus Ankersen, daha önceki açıklamalarında şunları söylemişti: "Bizim, büyük kulüplerden yaşını almış yıldız oyuncuları transfer eden tiplerden olmadığınızı biliyorsunuz. Hırslı, başarıya aç oyuncular istiyoruz. Benim özel tutkum akademi. Göreve geldiğimizden beri bir akademi inşa etmek istiyorduk; bunu başaracağız." Kulüp tarihinin en yüksek satışını gerçekleştirerek Brezilyalı forvet Rômulo'yu elden çıkaran başkan, Süper Lig'in en genç kadrosunu kurmayı başardı. Çoğunluğu Brezilyalı olan Güney Amerikalı oyunculardan bir ya da ikisinin de gelecek sezon satılması mümkün görünüyor.

Rakibi Fenerbahçe ise tam tersi bir anlayışla "yıldız olsun, pahalı olsun, nasıl olursa olsun" mantığıyla son sekiz yılda 100'den fazla transfer yaptı ve hâlâ yeni yıldızlar eklemek için gece gündüz çalışıyor.

Az harcama yapan takım, çok harcama yapan takıma karşı daha net ve iyi başlamıştı. Kısacası Fenerbahçe, oyuna geçen sezonki gibi zorlu deplasman maçlarında olduğu gibi rakibini karşılayan bir anlayışla başladı.Messi ya da Ronaldo dahi gelse, Mourinho'nun takımı her zaman ezbere devam eden bir görünümündeydi. "Salı kazandım, aynı kadroyla cumartesi de kazanırım" düşüncesi hakimdi.

İlk yarı biterken görünen şuydu: Amrabat-Fred-Szymanski orta sahası Süper Lig için çok zayıf; El Nesyri-Duran ikilisi ise deplasman maçları için uygun bir forvet hattı değildi. Amrabat, baskı nedeniyle stoperlerin arasına giriyor, oyun kurmakta zorlanıyor; forvet hattı ile bağlantı bundan dolayı eksik kalıyordu. Üç tane olsa oynatırım denilen Polonyalı topu almaktan dahi kaçıyordu.

Sarı-lacivertliler, ilk yarıyı isabetli şut atmadan tamamladığı gibi rakip ceza alanında sadece altı kez topla buluşabilmişti. Mourinho oynanan oyuna sinirlenip erkenden soyunma odasının yolunu tutmuş, ancak ikinci yarıya da aynı oyuncular ile işe başlamıştı!

İlk sezonunda da bu hareketleri görmüştük, tavrı transfer isteğiydi.

Göztepe'nin 10 kişi kalması dahi sarı-lacivertlilerin oyununu güçlendirmemişti. Mourinho son kozlarını Talisca - İrfan Kahveci- Oğuz - Cenk Tosunu alarak yaptı. Bu değişiklikler oyunu rakip alana yıksada sarı lacivertliler skor üstünlüğünü sağlayamadı. Oyun üstünlüğü dahi rakip eksik olmasına rağmen eşitti.

Şarkıcı olacakken Türkiye'ye gelip tekrar futbolcu yapılan Talisca son dakikada kaçırdığı penaltı ile takımının sezona hazır olmadığını direk gösterdi.

Başka bir düşünce ile; Takım mı hazır değil di, Mourinho kadrosu mu

Hazırlık maçlarının iyisi İrfan neden yedekti

Oğuz Aydın tam formunda iken neden gözden düşmüştü

Yönetime yakın olup ilk haberleri alan, transferde ben bitti demeden bitmez diyen şahsın yıldız adayı Bartuğ nerelerdeydi