Fenerbahçe'nin içindeki hainler!

Sadettin Saran, ilk basın toplantısında adil, şeffaf ve kavgasız bir yönetim anlayışıyla yola devam edeceklerini açıkladı.

En zor olanı, baskı altından çıkmaktı. "Ödeme yapamazlar, mazbata alamazlar, kayyum atarlar." denildi; gelinen noktada buradayız.

Biz yönetim olarak ilk hedefimize başladık. Samandıra'daki ölü toprağı atıyoruz. Bunun için oyunculara psikolog tuttuk. Kötü bir sezon başlangıcı yaşandı; bunu en az hasarla atlatmayı hedefliyoruz. Diyalog, sevgi ve iletişim ile bu sorun çözülecektir.

Tespitlerimizi yaptık; yapı diye bir sorun yok, içsel bir sorun var.

Camia, yıllardır kavga etmekten yoruldu. "Şu takımın başkanı şöyle, şu hakem böyle, bu MHK şöyle." tartışmaları arasında kaybolduk. Bizim dönemimizde, aksi bir durum olmadığı sürece makul bir barış ortamı içerisinde hareket edeceğiz. İlk olarak kulübümüzü iyi yerlere getirmek, ardından Türkiye futbolunda yaşanan kaosu azaltmak için çaba göstereceğiz.

Bununla ilgili ilk adımı da Sayın Başkan, Kulüpler Birliği toplantısına katılarak attı.

Maddi konularda: Geçmiş yönetimden bir enkaz almadık, nakit akışını düzeltmemiz gerekiyor. Ekstra harcamalar yapılmış seçim arifesinde.

Gerçi konuşulan Fenerbahçe'nin borcunun bir yorumcuya göre 30 Milyar TL yi aştığı,diğer bir yorumcuya göre 37 Milyar TL olduğu.

Yatırımlarla ilgili Murat Ülker ile görüşmelerimiz oldu; projeleri daha sonra açıklayacağız.

Kadıköy ruhu gerçekten bizim için önemli. Kombine iptali gibi şirin gözükecek hareketlerin peşinde olmayacağız. Gerçekten sarı-lacivertlilerin kaybettiği bir ruh var. Nerede, ne zaman tepki ve destek verilmesi gerektiği konusu karışık hale gelmiş. Takım ilk golü yediğinde taraftar tamamıyla ortadan kayboluyor. Kırılgan oyuncuların varlığı da düşünüldüğünde ortaya dramatik bir tablo çıkıyor. Bu nedenle Başkan, birlik ve beraberliğin önemini anlatan açıklamalar yapıyor.

Teknik ekip tarafında ise biz, Tedesco ile yolları ayırabilirdik. Ancak bakıldığında, bir ay içinde iki teknik direktör değişimi ve yanında yönetim değişikliği, oyuncuların psikolojisini tamamen etkiler.

İletişim, karar mekanizması ve futbol aklı tarafında eksiklerimiz var. Bununla ilgili çalışmalara hız verdik. Ocak ayında transfer çalışmalarımız olacak.

Tedesco çalışkan bir isim; oyuncular hocaya güveniyor. İtalyan hocanın yapması gereken takıma özgüven aşılaması. Birçok oyuncu özgüvenini kaybetmiş durumda. Bunun sebepleri radikal değişimler olabilir.

Sayın Başkan'ın bana göre hatalı gelen açıklaması, Mert Hakan olayı "Farklı oyuncu göreceksiniz" söylemi... Bakınca sahadaki oyunu mu göreceğiz, yoksa saha dışındaki "abilik yapma" olayı mı kastediliyor Eğer saha dışı ise artık şunu anlamamız gerekmiyor mu: Abilik müessesesini Türk futbolundan bir an önce silmek gerekiyor. Bu tür ilişkiler kulüplere çoğu zaman zarar veriyor. Fred, Semedo, Skriniar tarzı oyunculara nasıl "abilik" yapılabilir