Fenerbahçe'nin daha çok yolu var

Fenerbahçe'nin ne yapacağı, futbol camiasının bir bölümünde merak konusu haline geldi. Önce Jose Mourinho ayrıldı, sonra başkan Ali Koç gitti. Şimdi büyük kitle, "Tedesco'nun bileti bugün kesilsin, akşam uçağıyla gönderilsin" söylemlerinde

"Ben ondan daha iyi yaparım; o yapamaz, ben yaparım" gibi, hiçbir veriye dayanmayan beyanlar sıkça dile getiriliyor. Daha ileri gidilerek isim veriliyor: önce eski başkan Ali Koç'a, şimdi yeni başkan Sadettin Saran'a "Git, Spalletti ile görüş; kapısına dayanın, alıp getirin; sportif direktör olarak ise Monchi'yi alın" deniliyor.

Bu söylemleri yapanlar, zamanında Mourinho ismi konuşulduğunda "Fenerbahçe aradığı doktoru buldu" derken; sonrasında ise "Portekizli hoca bu işi bilmiyor, tazminatını verin gönderin sözlerini savurdular.

Gerçi sadece Mourinho da değildi, çok iyi futbol bilgimiz ile ülkemize gelen değerli hocaları dinlemeden anlamadan yolladık. Sonuç: Bizden daha iyi bilen yok…

Sorunlu Samandıra ortamı ve bazı oyuncuların baskısı ile başkan Sadettin Saran Tedesco ile devam kararı aldı, tabi bu günümüz ortamında iki maç kaybedilince değişim gösterebilir!

İtalyan hoca, Pazar günü kazanan takımı bozmayarak dün akşam da aynı kadroyla sahaya çıktı. Özel 94 numaralı oyuncu yine En Nesyri ile birlikteydi.

Taraftarın maç öncesinde gösterdiği muazzam enerji, daha ilk dakikada sahaya yansımış. Sözde özel oyuncunun pasıyla Kerem Aktürkoğlu, ilk golüne kavuştu.

Yoğun eleştirilerin etkisi ya da İtalyan hocanın altıncı antrenmanından sonra takımı daha iyi tanıması ilerleyen zamanlarda anlaşılacaktır; ancak bazı oyuncular bu maça çok diri başlamıştı.

Rakip Nice genç, güçlü ve ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir takımdı. Hücum hattı etkili olsa da defans hattı bir o kadar zayıftı. Bu zayıflığı ikinci kez değerlendiren Kerem bir gol daha buldu. Özel oyuncunun şutu gol olsa, maç daha 25. dakikada bitebilirdi.

Avrupa'da ufak bir gevşemenin sonucu Türk takımları için pahalıya mal oluyor. Bunun en güzel örneğini Galatasaray, Frankfurt deplasmanında yaşamıştı. Dün de sarı-lacivertliler bu travmayı, ilk yarıda yedikleri gol ve direkten dönen topla yaşadı.

Kadro değeri bakımından Fenerbahçe, rakibine göre daha üstün olsa da ilk yarı istatistiklerine bu fark yansımadı. Sarı-lacivertliler adına ilk yarıda göze çarpan eksiklikler; Asensio'nun ön alanda İsmail'in hızına ayak uyduramaması ve arka tarafta Skriniar'ın rakip takımın en iyi oyuncusuyla mücadelesi sonucu oluşan boşluklardı. Nice takımı bu boşlukları çoğu kez iyi değerlendirdi.