Değeri verilen her oyuncu satılmalı mantığı birçoğumuzda vardır. Ancak diğer açıdan bakıldığında, genç yaştaki oyuncuların gelişimi için "Az olsun, ilerisi daha iyi olsun." düşüncesi de olamaz mı

Barış Alper Yılmaz, sarı-kırmızılı takımda gösterdiği performans sayesinde Arabistan kulüplerinin radarına girmeye başlamıştı. Avrupa'dan da ilgi vardı; fakat istenen bonservis ve oyuncu maaşı bu kulüplere çok yüksek gelmişti.

Victor Osimhen'e Premier Lig, La Liga ve Serie A'dan birçok takım ilgi gösterdi; fakat maddiyat devreye girince masada yalnızca Arabistan takımları ve Galatasaray kalmıştı.

Barış Alper olayına dönersek; oyuncu,teklif edilen yüksek maaştan dolayı gitme eğiliminde. Galatasaray, Perşembe akşamı yaptığı kamuoyu açıklamasında şunları belirtmişti:

"Galatasaray Spor Kulübü, oyuncularımızın iradesini ve huzurunu zedelemeyi amaçlayan bu tür etik dışı temaslar karşısında sessiz kalmamış, ilgili kurumlara gerekli ihtarnameler iletilmiştir. Sürecin en kararlı şekilde takipçisi olacağımızı vurgulamak isteriz." Bir yandan da Galatasaray, oyuncunun kalması için girişimlere başlamıştı. 1 milyon avro olan maaşını 5 milyon avroya çıkarmayı planlıyordu.

Başkan Dursun Özbek, sponsorluk anlaşması imza töreninde konuya net bir şekilde cevap vererek, "Barış Alper Yılmaz'ı satma düşüncemiz yok. Başarılı kadroyu bozmayacağız, bu sene hedefimiz Avrupa." dedi.

Burada tartışılan nokta, yüksek teklifi yapan Arabistan kulübünün genç oyuncunun gelişiminde nasıl bir rol oynayacağıdır. Oyuncuya para dışında ilerleyen zamanlarda nasıl bir katkı sağlayabilir Örneğin; Emre Belözoğlu'nun Inter ve Newcastle dönemlerindeki gelişimine bakmak gerekir. Arda Turan'ın İspanya macerasında yaşadıkları da önemli bir örnektir. Şimdi o, çiçeği burnunda bir teknik direktör olarak yurt dışında görev yapıyor.Arda Güler ise Real Madrid'de her gün gelişim gösteriyor. Aksi bir durum olmazsa orta sahanın yönetimi kendisine bırakılacak.

Son dönemde Avrupa'da birçok oyuncu, Arabistan ve Katar gibi kulüplerden gelen astronomik teklifleri geri çeviriyor. Bruno Fernandes ve Kevin De Bruyne gibi isimler bunun örneği.

Barış Alper Yılmaz'ın Temsilcisi dün yaptığı sert açıklamada şunları söyledi:Artık Barış'ın da söz hakkı olması gerektiğini, verilen sözlerin tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak son günlerdeki tutum bu sözlerle çelişmektedir. Bu durum bizleri derinden üzmektedir. Kardeşimizin son iki yıldaki fedakârlıklarının göz ardı edilmemesi ve ona daha anlayışlı davranılması gerekmektedir."