İki adam karşılıklı konuşuyor ve sosyal medya için video çekiyorlar.
Eğitimli oldukları belli.
Eğitimin kıçlarını kaldırdığı çok belli.
Ego tavan.
Birincisi diğerine diyor ki!
Fakirliğin üç göstergesi nedir.
Diğeri geğire geğire, anlatıyor, 1.si mutfaktaki çamaşır makinası ve devam ediyor fakirlere ev satan müteahhit kafası ne imişi anlatıyorlar.
İkincisi, mutfaktaki sarı bez, işte bataryanın üstüne asılır, kurusun diye, kurur u şeklinde şekli alır falan..
ahahahahaha...
Ya üçüncüsü diyor, o da ortada görünen bacalar, davlumbazlar falan diyor.
İkisinin saçının önleri açılmış, zengin hali, tuzu kuru hali, anlaşılır olsun diye, bacak bacak üstüne atmışlar.
Dizi ağzına girecek bacak bacak üstüne atma şekli var o hal.
Genel olarak üstten bakan, üstten bakışının ne rezil bir şey olduğunu bilmeyen, üstelik anlaşılsın diye, çaba gösteren insanlar var.
Genel olarak bu adamlar fakir ailelerden değil, vasat ailelerden çıkıyor.
Fakir ailelerin çocukları, kolejler falan bunların aldığı paralı eğitimi alamıyor.
İsimli markalı bilmem üniversitelerde eğitim alamıyorlar
Fakir aile çocuklarında yırtma telaşı falan başlıyor, ekmek parası kazanma falan, ha gayret çabalamaya başlıyorlar.
Ve fakir çocuklar, para kazanıp ailelerine bakma derdine düşüyorlar.
Vasat aileler, genel olarak ortalama eğitimli, kısadan erken meslek sahibi olmuşlar, hayata hemen uyanmışlar.
Onların çocuklarının ve kendilerinin yırtma telaşı farklı.
Kızlar için ayrı, erkekler için ayrı.
Vasat aileler, kendi okuyamadığı okullar alamadığı eğitimler, üniversiteler, masterler falan bunun peşine düşüyor.
Analar ayrı, babalar ayrı, övüne övüne etrafta anlatacak insanlar bakıyorlar.
Kimi yakalarsa anlatıyorlar.
Eh çocukları, dönüp dolaşıp kendi ülkesine geldiği zaman.
Kendi ailesine, anasına, babasına hatta dedesine ve anneannesine falan bakmıyor.
Aynaya da hiç bakmıyor.
Onlara benzemiyor zaten.
Egolanıyor.
Kendini şahane bir şey sanıyor.
Çirkin ama, kendini güzel sanıyor.
Çirkin ama, kendini yakışıklı sanıyor.
Sanıyor da sanıyor.
Fakir ailelerin sarı bezlerinin peşine düşüyor, başlıyorlar alay etmeye.
Bunu da, sosyal medyada yayınlıyorlar.
Sanki kendi evinin mutfağında annesinin sarı bezi yok, yoksa ne renk var.
İnanılmaz değil mi
Ülkem ortalamasının tamamına yakın aileleri, alay ede ede evlerinin ve mutfaklarının tanımından yola çıkarak fakirlik tanımı yapıyorlar.
O zaman, sen çalış çabala ülkeni kalkındır, bacaları gömelim, çamaşır makineleri mutfaktan alalım öyle değil mi