Sıfır dedi
Deniz kenarındayım saat 07.00.
Güneş doğuyor yüzüme, o kadar mutluyum ki.
Şükür diyorum.
Bir beyefendi var, yan tarafta, günaydın hanımefendi güzel bir gün olsun dedi.
Sağ olun, teşekkür ederim size de günaydın olsun dedim.
Ne güzel, her sabah erken geliyorsunuz sizi hep görüyorum dedi.
Ben de erken geliyorum, güneşte kalamıyorum, hemen denize girip çıkmalıyım dedi.
Ben de erken giriyorum denize, iskele kalabalığı sevmiyorum ve güneş yüzüme bana doğsun çok seviyorum.
O denize girdi yüzerek kayboldu, ben yüzerek başka tarafa kayboldum.
Saat 08.30 çıktım denizden.
Beyefendiye çıkmış, şort, tişört ve şapka hemen giyinmiş çay söylemiş oturuyor.
Cilt rahatsızlığım var benim dedi.
Vitiligo, deri renk değiştiriyor, güneş görmemesi lazım dedi.
Evet, bütün vücudu belirgin cilt rahatsızlığında renk değiştirmiş.
Eşi var, 2 çocuğu varmış.
Senelerden beri, bu saatte gelirim, çıkar evime giderim dedi.
Öylece sohbete başladık, daha doğrusu o anlatmaya başladı.
Evde eşim uyur, kızım uyur bu saatte kimse bana eşlik etmez dedi.
25 senelik evliyim, sizce karım benimle bu saatte kaç defa denize inmiştir dedi.
Anladım ki az.
10 defa olmuştur dedim.
Sıfır diye bağırdı, sesi o kadar yüksek çıktı ki.
Belli ki dertli.
Benim cilt hastalığım var ve bu saatler dışında denize gelmek, güneşe çıkmak gibi şansım hiç yok dedi.
Sizce benim karım bu hastalığa yakalanmış olsa idi, ben onunla her sabah gönüllü ya da gönülsüz gelmek zorunda kalır mıydım, kalırdım dedi.
Gelmeme şansım ne olurdu, dedi ve sıfır diye bağırdı.
Hani kadınlar naifti, naif falan değiller dedi.
Ve can akıcı çimleri kurdu.
Maddi ve manevi naif değiller dedi.
Bence de değiller diyemedim ve daha doğrusu demedim.
Bu ülkede evlilikler, kadının elinde ve kontrolündedir ve erkeğin tasmalı köpek kadar hakları yoktur dedi.
Varmış gibi görünür ama sıfır diye bağırdı.
İstanbul'da sabahları yürüyüş yaptığı arkadaşı varmış.
Arkadaşının köpeği de yanlarında hep yürüyüşe gelirmiş.
Arkadaşı anlatıyormuş, şunu yer, bunu yemez, sokağa çıkması gereken çiş saatleri falan.
Köpeğin yaşamını anlatırken, aslında köpeğinin yaşama haklarını anlatıyor.
Ve beyefendi bana diyor ki!
Yemin ederim ki, bana bu kadar dikkat eden insan yok.
Yemin ederim ki, benim bu kadar haklarım yok.
Düzen böyle diyor.
Düzeni değiştirme şansım var mı diyor ve sıfır diye bağırıyor.
Diyorum ki eşinize, lütfen bir sabah benimle gel, beraber gidelim bana eşlik eder misin diye yalvarın diyorum.
Yalvarmak önemlidir ve çok hassas bir duygudur zorlayın diyorum.
Hiç şansım yok, sıfır diye bağırıyor
Sıfır kulaklarımda çınlaya çınlaya eve geliyorum.
Sıfır.
Funda'nın aklındakiler…
...İnan Kıraç'ın evliliği mahkeme kararı ile iptal edilmiş.