Geçen hafta gazete ve televizyon haberlerine düştü.

İtalya'da 22 yaşında, Gululia bıçaklanarak öldürülmüş.

Eski erkek arkadaşı, gencecik kadını bıçaklayarak öldürüyor, torbaya koyuyor ve gidip göl kenarına atıyor.

Bu kadının cinayeti üzerine, İtalya'da tartışmalar başlıyor.

İtalya'da kadın cinayeti ölümleri de sayı olarak fazla değil.

Buna rağmen konu parlamentoya taşınıyor, aşırı sağcı hükümet ve muhalefet bir araya geliyor.

Kadın cinayet cinsiyet ayırımı içinde olmalı ve ÖZEL SUÇ sayılmalı.

Femicide.

Hepsi destekliyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kabul ediliyor.

247 milletvekilinin tamamının evet oyu ile;

İtalya'daki kadın cinayetleri "ÖZEL SUÇ" sayılsın ve bu kapsamda, MÜEBBET HAPİS CEZASI olmalı kanunu kabul ediliyor ve ÖMÜR BOYU HAPİS cezası getiriliyor.

Ve bu konu İtalya'daki gibi bizde de tartışılıyor, kadın cinayetleri "ÖZEL SUÇ" sayılmalı.

Yani.

Kadın cinayetleri, cinsiyet temelli "ÖZEL SUÇ" sayılmalı.

Bizde ki esas durum şu.

Kadın cinayetleri, evet failler müebbet hapis ile yargılanıyor, ama burada cinsiyet ayırımı yapılmıyor.

Yani cinayetlerin hepsi, ayırım yapılmaksızın tek süzgeçten geçiyor ve faillere HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ yapılıyor.

Bizde adam kadını diri diri yakıyor, varile koyuyor, üstüne beton döküyor.

Sonuç, önce ağırlaştırılmış müebbet hapis, sonra, haksız tahrik indirimi sonra, canavarca hisle öldürmedi falan.

Bizde ki en büyük sorun, iyi hal indirimi yani kravat, giyim ve pişmanlık beyanı denilen çok tartışmalı olan konular.

Kadını öldürüp, cinayeti işle ve pişman olmak ne münasebet.

İtalya gibi, kadın cinayetlerini ayrı bir kategoride değerlendiren başka ülkeler var mı

Var.

Malta var.

Hırvatistan var.

Güney Kıbrıs Rum kesimi var.

Femicide diyorlar adına.

Kadınların umutlarını çalmayın.

Kadınların hayallerini çalmayın.

Kadınların erkeklere olan güvenini çalmayın.

Kadınların geleceğe olan güvenini çalmayın.

Kadınlar anadır ve bu ülkenin geleceği olan çocuklarını doğuracaklar.