Uçaklar mı yetersiz alınan önlemler mi... Neden her yaz aynı manzarayı yaşıyoruz

Biri bitti derken öteki başlıyor. İki haftadır Türkiye'nin dört bir yanında orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Bu kez alevlerin adresi İzmir. Seferihisar'da hafta içi başlayan yangın Çeşme'ye sıçradı. Ödemiş'te ise elektrik hatlarından çıkan yangın bir can aldı, mücadele sürüyor. Manisa'da ise kene var diye yastığını yakıp ormana atan bir kişinin başlattığı yangın kontrol altına alındı, 120 dönümlük tarım ve orman arazisi kül oldu. Ve her yangın sonrası olduğu gibi yine gündemde yangınların "neden" çıktığı değil, kundaklama ve alevlere havadan müdahalenin yetersiz kaldığı iddiaları var! Öyle mi gerçekten Müdahalede ekip, ekipman eksikliği mi var Neden sönmüyor alevler İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü, iklim bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu yanıtladı.

HİÇBİR UÇAK BÜYÜMÜŞ BİR YANGINI SÖNDÜREMEZ
Orman Genel Müdürlüğü 2025 yılı envanterine göre, orman yangınlarına havadan müdahale faaliyetlerinde kullanılan 27 uçak, 105 helikopter ve 14 insansız hava aracı (İHA), 6 bine yakın arazöz ve ilk müdahale aracı var. Ayrıca orman yangınlarıyla mücadelede ise 15 bin 500 yangın işçisi, 4 bin teknik personel, 5 bin 500 orman muhafaza memuru ve 127 bin gönüllü bulunuyor.

İlk sorum şu; "Yetmiyor mu Ekip ve hava filosu eksiğimiz mi var

"Alakası yok. En büyük sıkıntı, hava şartları ormanların yanmasına müsait olduğu zamanlarda, birçok farklı noktada aynı anda yangınların patlaması. Bu noktada helikopter ya da söndürme uçakları ancak bir yere kadar yardımcı olabilir. Çünkü alevler bir kere belli bir büyüklüğe ulaştı mı o noktadan sonra müdahale çok zordur ve söndürmeye de büyük bir katkısı olmaz. Havadan yapılan müdahaleler, yangın söndükten sonra soğutma işlemlerinde ve yangın ilk çıktığı an etkilidir. Alevler büyüyüp, yayıldıktan sonra istediğin kadar havadan su bırak... Daha yere bile varmadan buhar olur, uçar o su. O noktada istersen Türk Hava Kuvvetlerine ait tüm uçakları seferber et... Anlamı yok! California yangınlarında da şahit olduk, havadan müdahale alevlerin önüne doğru, söndürmekten ziyade yayılmasını önlemek yani önünü kesmek amacıyla yapılır. Bizde de böyle yapılıyor. Ama o zaman da 'suyu yanlış yere attı' diyorlar... Ki hızı saatte 40-60 km. ile esen bir rüzgâr var... Alevler hızla yayılıyor ve uçağın da helikopterin de böyle bir rüzgârda havalanması çok zor. Tutturmuşuz, 'uçak yok', 'helikopter yok!' Var ama uçsa bile kapasitesi de alevlere etkisi de belli. Ezbere konuşan çok.

Haberin Devamı

BU YANGINLAR KAZMA-KÜREK İŞİDİR

E, kim söndürecek bu yangınları öyleyse

Böyle büyük yangınları söndürmek havadakinin değil yerdeki ekibin; kazma- kürek, işidir. Karşı ateş açarak, alevlerin önünü keserek, ormanda yollar açarak... Maalesef böyle büyük yangınlar ormanın bir kısmını feda etmeden de sönmez. Elbette hepimizin canı çok yanıyor. Ancak biz, hatayı hep başka yerlerde arıyoruz, sorumluluğu başkalarına atmaya meyilliyiz. Her yangın sonrası benzer gündemler; 'kundaklandı, bilerek yakıldı', 'müdahale yetersiz kaldı' İyi de kim çıkardı bu yangını Soran yok!

Haberin Devamı

YASAKLAR VAR UYAN VAR MI
Ben sorayım o zaman, kim çıkardı

Elbette hainlik yapıp, yangın çıkaranlar da vardır. Ancak en cahilinden en okumuşuna kadar, bizim insanımız araç camından sigarasını atıyor bir kere arkadaş! Yasak olan yerde mangalını yapıyor, semaverini yakıyor, çerini çöpünü bırakıyor. Yetmedi! Anızını yakıyor, tamiratını yapıyor. Şu an Avrupa kavruluyor. 40 derece. İklim değişikliği küresel bir durum. Peki orada yanıyor mu ormanlar Evet ama bu kadar değil. E, o zaman iğneyi kendimize batırmak lazım gelmez mi Bizimkiler, kafayı iklim değişikliğine, yangın söndürme uçağına takmış... Bunların hepsi bir algı. Hepsi bir bahane. Asıl önemli olan yangının çıkmamasıdır. Orman yangınların yüzde 95'i insan hatasından kaynaklıdır.