Sosyal medya ünlüsü olan Nihal Candan'ın ciddi bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nevroza rahatsızlığı sebebiyle 23 kiloya kadar düşmesi ve fotoğraflarının kardeşi Bahar Candan tarafından sosyal medya eli ile bizlere ulaşması genç kadının rahatsızlığı ile alakalı pek çok soruyu da gündeme getirdi.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki özellikle genç kadınlar arasında, toplum ve sosyal medya baskısı ile sıfır beden olma arzusu sanıldığından çok daha yaygın aslında. Günümüzde genç kadınları bekleyen en büyük tehlikelerden biri bu. Ancak ucu ciddi sağlık sorunları ve hatta ölüme dayanıyor. 7 başlıkta anoreksiyayı mercek altına aldım.
1-YETERİ KADAR ZAYIF OLMADIKLARINI DÜŞÜNÜRLER
Bahçeşehir Üniversitesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Gastroenteroloji Bölümü Öğretim üyesi, Prof. Dr. Alpaslan Tanoğlu, anoreksiyanın basit anlatımla "zayıf kalma takıntısı"na bağlı bir hastalık olduğunu söylüyor ve diyor ki: "Özellikle genç kadınlar ve ergenler, sosyal medya, toplum arkadaş baskısı, beden algısının değişmesi vs. gibi etkenlerle çok ciddi tehlike altında. Anoreksiya mağduru bireyler, çok ciddi şekilde kilo alma korkusu içindedirler ve normal ya da normalin biraz altı kiloda olsalar dahi kendilerini hiçbir zaman 'yeteri kadar zayıf' hissetmezler."
Haberin DevamıAlpaslan Tanoğlu
2-GARİP YEME RİTÜELLERİ OLUŞABİLİR
"Ve bu kişiler, ne kadar zayıf olduklarının, gittikçe zayıfladıklarının ve hatta bunun hayati bir tehlike yaratacağının farkında olmadıkları gibi sağlıklı olduklarını düşünmeye de eğilimlilerdir. Bu sebeple yemeği reddederler ya da geçiştirirler. Veya sağdan soldan duydukları 'garip' yeme ritüellerini hayatlarına sokarlar, ki tok olduğunu hissetmek için bazılarının peçete yediklerini bile duymuştuk."
3-KİLO ALMAK BİR TAKINTIYA DÖNÜŞÜR
"Kilo almayı önlemek veya kilo vermeye devam etmek için olmayacak 'şok' diyetler yaparlar ya da kalori alımını kontrol etmek için yedikten sonra kusarlar, müshil, diyet hapları kullanabilir, lavman gibi yöntemleri amaçları için kötüye kullanabilirler. Kilo almak adeta bir takıntıya dönüşür bu hastalar için."
Haberin Devamı4-BİR YAŞAM BİÇİMİ DEĞİL HASTALIKTIR
"Oysa anoreksiya bir yaşam biçimi değil, hastalıktır. Ucu, anemi, kalp, böbrek rahatsızlıkları, kemik erimesi, beyin hasarı ve çoklu organ yetmezliği ile ölüme kadar varabilen bir hastalıktır hem de. Bu hastalığa sebep olan en önemli etkenlerden biri ise görselliktir. Günümüzde görsellik, sosyal medya ile daha önemli bir hale geldi hiç şüphesiz. Toplumumuzda, 'kişi, ne kadar zayıf ise o kadar güzeldir' gibi bir algı oluştu. Ve bu nedenle de kilosu 'normal' olan çok kişinin klavye holiganları tarafından linç edildiğini, iğnelendiğini görüyoruz. Ancak iğnelenen kişi 'takıntılı' bir kişiliğe sahip ise bu durum onun için hızlı şekilde hastalığa dönüşebilir maalesef. Unutulmamalı ki özellikle yaşla, metabolizmahızının düşmesine bağlı olarak kilo alımı artabilir. Ancak bu dünyanın sonu değildir."
Haberin Devamı5- TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL VE ZORDUR
Peki, anoreksiya nasıl tedavi edilir Ve ne oldu da Nihal Candan hastanede tedavi almasına rağmen kilo kaybetmeye devam etti Prof. Dr. Tanoğlu'nun yanıtı şu: "Bu hastalıkta erken teşhis önemli. Kişinin normal vücut ağırlığının yüzde 15'ini kaybetmesi tanı için yeterlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi. Bir önemli kriter de hastaların iyileşmeyi istemesidir. Çünkü bu vakalarda serumla damardan beslemek ancak bir yere kadar işe yarıyor, ağızdan besleme çok daha önemli. Bunun için de hasta iyi olmayı istemeli. Ayrıca hastaya psikiyatrik destek verilmesi de şart. Her hastanın tedavisi ise özeldir, sabır ve süreklilik gerektirir."

									
								
									72