Yeni bir yıla girmenin heyecanı ile son bir, iki haftadır fazlaca sosyalleştim.
Konu, uzun zamandır radarımdaydı ama böylesi "duman altı" boyuta ulaştığının yeni fark ettim. Gittiğim neredeyse her mekânda fosur fosur sigara içiliyor.
İçeride oturmak mümkün değil, dışarısı ise buz gibi. Hadi diyelim içeri oturdunuz... Kül tablası kıvamına gelmeniz 2-3 dakika. Saç, baş, kıyafetler... Kapalı mekânda sigara içmenin yasak olduğu kanun hâlâ yürürlükte. Ancak insan ister istemez bu manzara karşısında şu soruyu soruyor: Sigara yasağı kalktı mı
10 YIL SONRA YENİDEN LİSTEDEYİZ
- Ben: "Çok pardon! Sigara içmek yasak değil mi İçerisi duman altı."
-İşletmeci: "Evet ama müşterilerimiz içmek istiyor. Yapacak bir şey yok."
Haberin Devamı-Ben: "Açık alanda içsinler! Biz ne olacağız Ayrıca cezası var."
-İşletmeci: "Biliyorum. Arada baskın oluyor. Ceza yazıp, gidiyorlar. Ödüyoruz, bizim için sıkıntı yok! 21.00'den sonra içilmesine izin veriyoruz, yoksa kimse gelmez."
23 Aralık 2024'te, 6 kadın arkadaşımla gittiğimiz, Nişantaşı'ndaki popüler bir mekânın işletmecisi ile yaşadığım bu diyaloğun fazlası var, azı yok! Elbette orada oturmadık, hakkımızı da aradık ancak iletişimci- yazar Metin Solmaz da kendi sosyal medya hesabından, oğlu ile Ankara Kızılay'da gittiği birçok mekânda kapalı alanlarda fosur fosur sigara içildiği ve içilmeyen bir yer talep ettiklerinde ise mekânın en izbe yerini gösterdiklerini paylaşınca "demek" dedim, "sadece İstanbul değil başka şehirlerde de durum aynı." Öncelikle;
-4207 sayılı "Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun" da 2008 yılında yapılan düzenlemelerle kamuya açık tüm kapalı alanlar (yandan kapalı, üstü açık, 2 yanı kapalı vs. fark etmez) 2009 yılında ise özel kişilere ait olan lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane gibi işletmelerde tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklandı.
Haberin DevamıE-SİGARA VE SİGARA BİR BASAMAK
Kanun 17 yıldır yürürlükte. Ne yazık ki son zamanlarda fiilen uygulanmıyor. Yeşilay Genel Başkanı, psikolog Doç. Dr. Mehmet Dinç'te aynı görüşte. Diyor ki: "Sigara ile alakalı gerçekten çok iyi bir mesafe kat etmiştik ancak son yıllarda inanılmaz bir geri dönüş var. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sigara ile mücadelemizi başarılı bularak çıkardığı 'desteklenecek' ülkeler listesine, Türkiye'yi 10 yıl sonra şimdi yeniden dahil etti."
MEVCUT DURUMA 'GEVŞEKLİK' SEBEP
Peki ne yapmalı Yanıtı net: "Hepimize düşen görevler var. Özellikle de çocuklarla, gençleri korumak için. Çünkü sigara kullanımının görünür olması başlamayı da kolaylaştırıyor, teşvik ediyor. Özellikle elektronik sigaralar. Çok tehlikeli! Uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığa geçişte sigara ve e-sigara bir basamak. Devletin, özellikle de yerel yönetimlerin hali hazırdaki yasaları uygulaması şart! Kaymakamlıkların, belediyelerin, sağlık müdürlüklerinin... Ellerinde kanuni dayanaklar var. Bunları işletmeliler. Buradaki gevşeklikler mevcut duruma sebep olmakta. İkinci olarak mekân sahipleri de bu konuda sorumluluk almalı. Mekanlarında sigara içilmesine müsaade ederek, pasif içiciliğe onay veriyor ve pek çok kişinin sağlığa ile oynuyorlar. Bir hassasiyet içinde olmalılar. Üçüncü olarak da sigara içmeyenlerin haklarını aramak konusunda daha cesur daha ısrarcı ve özgüvenli olması lazım. 'Ağzımızın tadı kaçmasın', 'Moralimiz bozulmasın' gibi bir düşünce ile hareket edilince maalesef sorun giderek büyüyor. Ayrıca sigara içenlerin de içmeyenlere daha saygılı yaklaşması gerektiğinin de altını çizmek isterim."
Haberin DevamıSİGARA İÇMEK ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Tütün Kontrolü çalışma grubu üyesi Prof. Dr. Tunçalp Demir'in önceden yaptığı bir basın açıklamasına denk geldim. Paylaşmak isterim: "Sigara, en az uyuşturucu kadar bağımlılık yapıcı bir maddedir. Herhangi bir bağımlılığın sürdürülmesinin ise 'Özgürlük' kavramı ile ilişkisi olamaz!