Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği'nin (ESMO) bu yıl Berlin'de düzenlediği ve 144 ülkeden 40 bine yakın biliminsanının buluştuğu hayli önemli bir kongredeydim. Şunu gördüm; 80 yıldır, tek başına 'standart' bir tedavi olarak kullanılan kemoterapi 'out'. Tümöre odaklı, daha spesifik, sağ kalımı sağlayan ya da süresini uzatan ve bunu yaparken de hastaların yaşam kalitesinin bozulmadığı tedavi seçenekleri 'in'. Örnekleri ile anlatacağım. Fakat meme kanseri survivor olarak, ben de sosyal medyada dolaşan bir iddianın peşindeydim: İsviçre, kanser yaptığı gerekçesiyle mamografiyi yasakladı mı
STANDART TEDAVİLER 'OUT' TÜMÖRÜN ÇEŞİDİNE GÖRE TEDAVİLER 'IN'
50. yılını kutlayan ESMO'da bu yıl en öne çıkan başlık "tümöre göre tedavi" şekilleri oldu. Ne demek bu Cevabını Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Özlem Er verdi:
"Her insanın genetik yapısı, yaşam tarzı ve çevresi birbirinden farklıdır. Yani aynı tür kanseri iki farklı kişi taşısa bile, tümörlerinin moleküler özellikleri birbirinden farklı olabilir. Dolayısıyla 'precision medicine' yani 'kanserin türüne değil; hastanın, hastalığının özelliklerine uygun tedavi' yaklaşımları artık çok daha kıymetli."
Haberin DevamıTürkiye'den Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce de "Hasta Hakları Savunucusu" olarak kongredeydi.
Neden kıymetli "Çünkü;
- Tedavinin başarı şansı artar.
- Gereksiz veya etkisiz tedavilerden kaçınılır.
- Daha az yan etki olur.
- Hastaların yaşam kalitesi yükselir.
Yani doktorlar artık sadece mikroskopla hücreye bakmakla kalmıyor, tümörden alınan örnek, genetik düzeyde de inceleniyor. DNA'daki mutasyon, protein düzeyindeki değişiklik ve biyo-belirteçler analiz ediliyor. Tümörlerin, bir nevi 'moleküler kimlik kartı' çıkarılıyor yani."
HERKESE ULAŞILABİLİR DEĞİL
Ya zorlukları "Genetik testler her yerde ulaşılabilir değil, maliyet ve altyapı sorunu var. (Türkiye'de bazı özel merkezlerde, ücretli yapılabiliyor) Ayrıca tümörler zamanla değişebilir; bir süre sonra yeni mutasyonlar gelişebilir. Her hasta için uygun hedef bulunamayabilir. Veri gizliliği- paylaşımı da etik tartışma konusu."
MESANE KANSERİ TEDAVİSİNDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Ankara Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı profesörlerinden Yüksel Ürün ise "ürolojik tümörler" üzerine ESMO kürsüsündeydi. Sonrasında buluştuk. Tüm bu gelişmeler kanser özelinde ne anlatıyor bize Yanıtı şu:
Haberin Devamı"10 yıl öncesine göre kanserin tedavisinde artık daha iyi bir yerdeyiz. Fakat, bir tedavinin etkili olması artık tek başına yeterli değil. O tedavi, hastanın hayat kalitesini de bozmamalı. Yani tıp camiasının etkinlik parametreleri değişiyor. Bir kez hastanın hayatta kalmasını sağlayabildikten sonra hastaneye bağımlı olmadan geçirdiği, 'kaliteli' süre çok önemli."
AYAKTA ALKIŞLANAN ÖRNEK ÇALIŞMA
"Kasa invaziv mesane kanseri, üro-onkolojinin en zorlu alanlarındandır. Tedavisi de yıllardır standart bir yaklaşım ile yapılır. Ancak bu kongrede ilk kez, 'tedavi edilemez' kabul edilen bir hasta grubunda, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde kombine sistemik tedaviyle yaşam süresinin uzadığı kanıtlandı. Devrim niteliğinde... Bu çalışmada üniversite olarak biz de vardık. Ama şu da bir gerçek; bu tedaviler her hastada aynı derece etkili olmayabilir. Dolayısıyla gerçek fayda görecek hastaları saptamak, böylece kaynakları hem rasyonel kullanmak hem de tedavilerin işe yaramayacağı hastaları olası yan etkilerden korumak gereken bir aşamadayız."
Haberin DevamıBİLİMSEL DEVRİM TEDAVİLERİNHASTAYA ULAŞMASI İLE OLUR