Gençlerde kanser vakaları artıyor. Araştırma, ABD Kanser Derneği tarafından 2010- 2019 yılları arasında 15 ila 49 yaş aralığında teşhis edilen, 2 milyondan fazla kanser hastası arasında yapıldı, dünyanın saygın bilim dergilerinden JAMA'da da yayımlandı. 5-10 yıl öncesine kadar, daha çok 40-50'li yaşlarla ilişkilendirilen meme, akciğer ve kalın bağırsak gibi kanser türlerinin son yıllarda 20-30'lu yaşlarda daha sık görülmeye başlandığı tespit edildi. Meme kanseri atlatan bir 'survivor' olarak ekim ayının, "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" olduğunu da hatırlatarak, şunu sormak isterim: "Gençlerde kanser vakaları neden artıyor"
SAĞLIKLI YAŞAM VE DÜZENLİ TARAMALAR KANSER RİSKİNİ YARI YARIYA AZALTIYOR
Meme kanserine bağlı ölümler geçtiğimiz 30 yılda yarıdan fazla azaldı. Yani "Kanser eşittir ölüm" demek değil artık. Aynı şekilde diğer kanser türlerinde de aşılar, akıllı ilaçlar, immünoterapi tedaviler ve yeni bilimsel çalışmalar neticesinde sağ kalım ya artmakta ya da süresi uzamakta.
Fakat çalışmalar şunu da gösteriyor ki meme kanseri başta, (50'den önce yakalanma oranı, yıl başına, yüzde 1.4 arttı) akciğer, kalın bağırsak gibi 14 kanser türünde genç yaş grubunda artış var. Önemli bir not düşeyim; kanser vakalarının gençler arasında istatiksel olarak artış göstermesinin nedenlerinden birinin de tanı koyabilmek, yani gelişmiş görüntüleme teknikleri, taramalar ve tesadüfi bulgular gibi faktörlerden kaynaklandığı düşünülmekte. Ancak bu araştırmaların bize anlatmak istediği bir şey daha var: "Daha kansere yakalanmadan yapılması gerekenler ile erken tanının önemi."
Haberin DevamıMuş'ta Genç Birikim
Derneği'nin, bu yıl 12'ncisini düzenlendiği Onkoloji Günleri'ne katıldım. 18 ülkeden 400'den fazla; hekim, sağlık çalışanı, akademisyen, gönüllü ve survivor da oradaydı. Oturumların dışında, farkındalık yaratmak adına İstasyon Caddesi'nden Millet Parkı'na kadar elimizde pankartlarla da yürüdük. Kongrenin ana başlıklarından biri ise "gençlerde artan kanserler" idi.
12 yaşındaki oğlum Kerem Aren ile elimizde pankartlarla oradaydık.
ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU
Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Özlem Er, ülkemizde her yıl 300 binin üzerinde kişinin yeni kanser tanısı aldığını belirterek, "Bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıyayız" diyor. Gençler de durum ne Yanıtı şu: "Net bir veri yok. Fakat ülkemizde de benzer şekilde meme ve kalın bağırsak kanserinin erken yaşlarda önemli bir sorun olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz."
Haberin DevamıPeki ne yapmalıyız Diyor ki: "Genetik olmayan çevresel faktörleri elemek adına çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmek şart. Öyle mucizevi bir bitki/takviye de yok! Mevsiminde sebze- meyve, yanı sıra tahıl ağırlıklı, bol lifli beslenilmeli. Özellikle kalın bağırsak kanserini tetiklediği için işlenmiş et ürünlerinden; sucuk, salam, sosis vs., uzak durulmalı. Ülkemizde ciddi bir obezite sorunu da var. (6,3 milyon kanser hastasını kapsayan bir analize göre obezitenin kansere özgü ölümleri yüzde 17, yineleme riskini ise yüzde 13 arttırdığı saptandı.) Tütün ve ürünleri kanserle doğrudan ilişkili. Ancak görüyorum ki 'bırakmak' ya da 'azaltmak' kisvesi ile pazarlanan e-sigaralar çok erken yaşta sigaraya başlamayı kolaylaştırmakta. Alkol kullanımı da aynı şekilde tehlikeli. Güvenli bir sınırı yok! Ayrıca bilgisayar, TV karşısında oturma süreleri de artıyor. İlla spor salonuna üye olun demiyorum. Ancak düzenli egzersiz; günde en azından 45 dakikalık
bir yürüyüş, sadece kanser değil birçok hastalığa karşı korur. Erken tanının önemi de unutulmamalı. Yapılacak düzenli taramalar kanseri daha başından yakalamakta ve riski yarı yarıya azaltmakta."