Özellikle ergenler ve genç yetişkinlerde, HIV pozitif kişi sayısı her geçen gün hızla artıyor. Genelde de durum pek iç açıcı değil! Dünyada tedbir ve ilaçlar sayesinde hızla gerilerken, Türkiye'de HIV'li sayısı son 10 yılda 4 kat artmış durumda. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1985'ten, Kasım 2024 tarihine kadar doğrulama testi pozitif çıkan ve bildirimi yapılan 45 bin 835 HIV ile yaşayan var. Daha da düşündürücüsü, test yaptırmadığı için gerçeği bilmeyen binlerce kişinin daha olduğu tahmin ediliyor. Neden mi anlattım bunca şeyi Her yıl kasım ve içinde bulunduğumuz mayıs ayında gerçekleştirilen HIV Testi Farkındalık Haftası içindeyiz. Bu nedenle HIV'e dair tüm merak edilenleri 5 soruda masaya yatırdık.
DAMGALANMA VE AYRIMCILIĞA UĞRAMA KORKUSU ÇOK YAYGIN
"20 yıldır aktif olarak bu enfeksiyonu takip eden bir hekim olarak, 20 yıl önce yıllık yeni vaka sayısı beş yüzleri geçmezken bu sayının son 6-7 yıldır 5-6 binlere çıktığını, en az 10 kat arttığını ve son vaka sayılarına bakarak katlanarak artmaya da devam edeceğini söyleyebilirim." Türkiye'deki durumun fotoğrafını çeken kişi, Enfeksiyon Hastalıkları, Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Hayat Kumbasar. Peki ama dünyada hızla azalırken bizde neden artıyor
BATI'NIN KONUSU OLARAK GÖRÜLDÜ
Prof. Dr. Kumbasar, net konuşabilmek için kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirterek, bir yorum olarak şunu söylüyor: "Dünyada pik yaptığı dönemler boyunca bizde, HIV ile yaşayan kişi sayısı hep sabit kaldı. Dolayısıyla bu, hep Batı'nın konusu olarak görüldü, 'Bizde olmaz' dendi, eğitim ve farkındalık çalışmaları bu sebeple düşük kaldı, toplum bilinci oluşamadı. Birincisi bu. Yeri gelmişken toplumumuzda HIV özelinde, damgalama ve ayrımcılığın fazla olduğu ve çoğu kişinin de bu nedenle test yaptırmaya çekindiğini de eklemeliyim. Son yıllarda işe giren, evlenen, seyahat eden, ameliyat olan vs. birçok kişiden mecburi istendiği için test yapılanların sayısı 20 yıl önceye göre memnuniyet verici düzeyde, hızla arttı. Bu da ikinci sebep olabilir. Çünkü bir anda bu kadar çok test yapılması tanı alan kişi sayısını da hızla arttırdı. Bir başka deyişle, geçmişte belki de bu kadar az sayıda HIV ile yaşayan yoktu da tanı alabilen az sayıda kişi vardı denilebilir."
Haberin DevamıEVLİ VE TEK EŞLİ KADINLARDA ARTIYOR
Cinsiyet olarak kadınlar da mı yoksa erkeklerde mi daha sık görülüyor Yanıtı şu: "Erkeklerde görülme oranı yüzde 75-85, kadınlar yüzde 15-20 bandında. Erkekler içinde 'erkeklerle seks yapan erkekler' (MSM) de var. Ancak HIV, sadece belirli bir gruba indirilemeyecek kadar yaygın; toplumun her kesiminden, her yaştan insanda görülmekte. Kadınlarda seks çalışanlarında daha sık görüldüğü gibi yanlış bir düşünce var. Oysa enfeksiyonun görüldüğü kadınların yüzde 90'ı evli ve tek eşli. Genelde eşlerinden bulaşıyor. Kadınlar, bilinçlendirilmeye en fazla ihtiyacı olan hedef gruplardan."
Haberin DevamıHIV NASIL BULAŞIR
"HIV pozitif bir bireyle sarılmak, öpüşmek ya da aynı kaptan yemek, aynı tuvalete girmek gibi yani toplum içinde birlikte yaşamaya engel olacak bir bulaşma şekli yok! Yüzde 95, korunmasız her tip cinsel temasla bulaşan bir enfeksiyon. Bunun dışında kan nakli, enjektör paylaşımı, steril olmayan tıbbi ekipman kullanılması gibi kan yoluyla ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde HIV pozitif bir anneden, doğum sırasında veya emzirme yoluyla bebeğe de bulaşabilir."
"Erken tanı ve en kısa sürede tedavi alınması ise sadece kişiyi değil toplumu da korur, bulaş azalır. HIV pozitif bireyler tedavi aldıkları, bu tedaviyi düzenli sürdürdükleri sürece ve de tedavide 6 ay sonunda hedeflenen sonuca ulaşıldığında HIV'i artık cinsel yolla bulaştırmaz olurlar. 'B eşittir B.' 'Belirlenemeyen eşittir Bulaş(tır)mayan' diyoruz buna. Bu kişiler, evlenebilir, çocuk sahibi olabilirler. Uzun, kaliteli yaşayabilir ve HIV'i bulaştırmadıkları için sosyal hayatlarına da devam edebilirler."
Haberin DevamıYAYILIMI DURDURMAK İÇİN FARKINDALIĞIN ARTTIRILMASI ŞART