Bir haftadır İzmir Hatay'da ailemin yanındayım. Hava 35-36 derece, hissedilense 40'ın üzerinde. Ancak kapı, baca sımsıkı kapalı. Dışarı çıkmayı bırakın, cam bile açamıyoruz. Çünkü neredeyse tüm şehir çok keskin şekilde ölü balık ve lağım kokuyor. Özellikle de Bayraklı, Karşıyaka civarı Nefes almak mümkün değil. Buna ilaveten deniz kararmış durumda. Rengi siyaha döndü. TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi körfezde. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da inceleme başlattı. Peki ama bu balık ölümleri ve kararmanın nedeni ne Ve dahası bir daha yaşanmaması için ne önlemler alınacak
BAKANLIK: KİRLİLİKTEN KAYNAKLI
Bayraklı Sahili'ne çupra ve levrek başta her boydan yüzlerce ölü balık vurdu. Kokusu ise Kordon Boyu ve Göztepe Sahili dahil birçok noktaya yayılmış durumda. Sinekler de cabası. Manzara endişe verici. İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma ekipleri tedirginlik yaratan ölü balıkları toplamak için seferber oldu ama elbette sorun, sadece ölü balıkları toplamak ile çözülecek kadar yüzeysel değil. Büyükşehirden yapılan açıklamaya göre; İZSU, Bornova deresinin denize döküldüğü noktadaki dip çamuru temizliyor, Bayraklı sahiline kurulan 4 hidrosoft pompayla da denizden çekilen su filtrelenip, yeniden denize boşaltılarak, sudaki oksijen arttırılmaya çalışılıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın başlattığı ilk inceleme de tamamlandı, buna göre balık ölümlerin sebebi sudaki aşırı kirliliğe bağlı oksijen yetersizliği. Ayrıntılı inceleme için de Deniz İzleme Gemisi ile Mobil- Atık Su Laboratuvarıgörevlendirildi, İzmir Körfezine deşarj olan 7 dere ve atık su kaynaklarında da denetim yapılıyor.
KÖRFEZİN YÜKÜ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Marmara Denizi'ne defalarca dalarak, müsilaj konusunda araştırmalar yapan, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi, Prof. Dr. Mustafa Sarı'yı aradım. Diyor ki: "İzmir körfezi, özellikle de iç tarafı, ciddi anlamda kirliliğe maruz. Azot ve fosfor yükü çok fazla. Normal şartlarda Mart- nisan yani ilkbahar aylarından itibaren körfezin sığ kıyılarında ötrofikasyon (en büyük etkeni fosfattır. İnsan ve hayvan atıklarının noktasal boşalımı sebebiyle de oluşan bir durumdur) yani alg patlamalarını zaten görüyorduk. Geçmişte birtakım uygulamalarla kirlilik yükü azaltılmıştı ama anlaşılıyor ki bunlar artık yeterli gelmiyor. Ve körfezin yükü her geçen gün artıyor."
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KABAHAT BULMAYIN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay dün bir basın toplantısı yaptı ve körfezdeki renk değişikliği ve balık ölümlerinin plankton çoğalmasıyla ortaya çıktığını düşündüklerini belirterek, "Alg denen bu tür geçen yıl körfezde ilk kez saptandı. Hatta geçen yıl da alg patlaması gerçekleşti, bu yıl da ikincisini yaşıyoruz. Bu türler bizim denizlerin türleri değil, muhtemelen gemilerle, sonradan taşındı. İklim değişikliğiyle de çoğalıyor ve körfezde baskın hale geliyorlar" dedi.
Prof. Dr. Sarı'nın bu açıklamaya bir itirazı var: "Doğru, tüm dünya küresel iklim değişikliğinin etkisi altında. Ancak tüm kusuru ve de yükü iklim değişikliğine bağlamayı kabul etmiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açıklamasına üzüldüm doğrusu. İklim değişikliğine bağlı olarak deniz suyu sıcaklığı artmış, alg patlaması olmuş, alglerde oksijeni tüketmiş ve balıklar da ölmüş! Açıklama teknik olarak doğru aslında ve bunda illa iklim değişikliğinin de payı var elbette. Ancak asıl sorun bu değil İzmir Körfezinin yoğun şekilde kirli olmasıdır."
ACİL EYLEM PLANI ŞART
Peki gelecek yıllarda bir benzeri daha yaşanmasın diye ne yapılmalı "Cevabı basit" diyor