Biyografi filmlerinin sonu nedenmahkemedebitiyor

Sesiyle, sözüyle bazen de büyük başarıları ile milyonları kendilerine hayran bırakan ve ölümünden sonra da hafızalardan silinmeyen sanatçılar, sporcular var.

Ve şüphesiz onların hayatlarını merak ediyoruz. Diyelim ki Türk sinemasında bu sanatçı ya da sporcuların hayat hikâyesini beyaz perdeye taşıma telaşı var. Gelin görün ki 2017'da Ayla, 2018'de Müslüm, 2019'da Cep Herkül'ü Naim (bu filmler de sonradan davalık oldu) ile devam eden 'biyografik' film furyasının sonu çoğunlukla mahkemede bitiyor. Bergen, Prestij Meselesi, Garip Bülbül Neşet Ertaş, İki gözüm Ahmet, Çiçero... En son usta sanatçı Cem Karaca'nın hayat hikâyesini konu alan "Cem Karaca'nın Gözyaşları" filmi eşi İlkim Karaca'nın başvurusu ile gösterimden kaldırıldı. Ahmet Kaya'nın hayatını anlatan "Ahmet'in Türküsü" filmi içinse merhum şarkıcının eşi Gülten Kaya Hayaloğlu "desteklemiyoruz" açıklaması yaptı. Peki neden Aileler ile yapımcılar neyi paylaşamıyorlar Ve bu durumun salona etkisi ne

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı


NEYİN TELİF NEYİN KİŞİLİK HAKKI İHLALİ OLDUĞU BİLİNMİYOR

Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Birliği Genel Sekreteri ve Hukuk Danışmanı Avukat Burhan Gün, ünlü birinin hayatını beyaz perdeye taşımanın telife konu olmadığı ve izin alma zorunluluğu bulunmadığını söylüyor. Nasıl yani O zaman isteyen, istediği gibi istediği kişi hakkında film yapabilir mi


Burhan Gün

KİŞİ AİLESİNE AİT BİR ESER DEĞİLDİR

Yanıtı şu: "Zaten sıkıntı burada. Neyin telif neyin izin gerektirdiği neyin de gerektirmediği konusunda kafa karışıklığı var. Bu hususta mahkeme kararlarında da henüz yerleşik bir görüş yok. Ama genel prosedür şu: Siyasetten ya da sanat dünyasında, kamuya mal olmuş kişilerin hayatları ile ilgili sesli veya görüntülü video içerik üretmenin önünde hukuksal bir engel olmadığı gibi bu kişilerin ya da ailelerinin rızasına da gerek yok. Örnek vereyim; Ahmet Kaya filmi çekeceksiniz ama söz ve bestesi Ahmet Kaya'ya ait şarkıları ya da herhangi bir sözü imgeyi kullanmayacaksanız bunda sıkıntı yoktur. Pekâlâ yapabilirsiniz. Çünkü Ahmet Kaya salt bir kişilik olarak ailesine ait bir eser değildir. Kamuya mal olmuş kişidir. Bu o kişinin, kişilik haklarını yok sayabilirsiniz demek değil elbette ama o ayrı bir konu. Genellikle aileler, 'Ölmüş annemin babamın, amcamın vs. filmini yapamazsın çünkü telifi var' diyorlar. Ancak 'telif' eser üzerinden olur. Bir roman, bir beste, bir resim mesela... Yarattığınız eserler telife tabidir yaratan ve kamuya mal olan kişi değil."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı


AİLELERİN TALEPLERİ AŞIRILAŞTI

Diyelim ünlü bir kişinin hayatını beyaz perdeye taşıyacağım ve filmimde de ona ait tüm şarkıları ya da kitaplarını şiirlerini kullanacağım. O zaman prosedür ne Gün diyor ki: "O zaman aile ile anlaşmak, eserleri için telif ödemek ve hatta otobiyografik materyalleri; eser sahibinin fotoğrafları, mektupları, günlüğü vs. kullanmak için ayrı izin almak zorundasınız. Biyografi işine giren tüm yapımcılar bu izinleri bilir ve çoğunlukla alırlar da. Çünkü aksi delilik olur ancak yolda 'kazalar' olabiliyor. Burada sorun yapımcılardan ziyade ailelerin kendi içlerinde yaşadıkları sorunlar, açmazlar, çekişme ve kavgalardan kaynaklı genellikle. Ayrıca her ne kadar bu sıkıntılar sebebi ile gişesi giderek düşse de biyografilerin çok izleniyor olması ailelerin taleplerini de aşırılaştı. Mesela önceden bir birim olan lisanstan şu an 10 birim talep ediliyor."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı


BİR SÜRE KİMSEBİYOGRAFİ ÇEKMEZ

Aileler ve yapımcılar arasındaki bu ve benzeri sıkıntıların salona yansıması ne olur soruma ise net bir cevap veriyor