Fark ettiyseniz başlığa soru işareti yerine ünlem koydum.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu aslında soru değil, tehdit cümlesi. Evvelden beri sıklıkla duyarız; hele de trafikte, polis kontrolünde, herhangi bir aramada...
Ve eklenir: "Haritadan yer seç." "Nereden çıktı şimdi bu" diyenlere hatırlatayım, geçen hafta Türkiye, Dubai'den İstanbul'a uçarken Türk Hava Yolları (THY) uçağını birbirine katan ve "Sen benim kim olduğumu biliyor musun(!) Milyar dolarlık adamım. Türkiye'yi satın alırım" diye bağıran Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Özcan'ı konuştu. Özcan ne ilk ne de son olacak. Zira yurdum insanı "Gözünün üstünde kaşın var" ya da "Yan baktın" gibi sudan sebepler, incir çekirdeğini doldurmayan nedenlerle öfkelenmeye ve de göz dağı vermek için marifetmiş gibi bu sözleri dillendirmeye pek müsait. Peki, hiç düşündünüz mü hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan ne anlama geliyor bu sözler
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBU CÜMLENİN ARDINDA ACIKLI BİR ACİZİYET YATIYOR
Yakın bir geçmişte, yine THY uçağında İbrahim Tatlıses'in kızı Dilan Çıtak, kedisi için kendisini uyaran kabin memuruyla tartışıp, karakolluk olmuş ve benzer bir üslup takınmıştı. Yine yakın zaman önce THY'nin İstanbul-Londra seferinde sorun yaratan bir yolcu polise, "Benim 10 fabrikam var" diyerek çıkışmıştı. Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette. Ama benim kişilerden bağımsız daha çok ilgilendiğim durum, bu kibrin (evet, bence bu cümlenin altında kibir yatmakta) altında yatan psikolojik nedenler.
KENDİNİ GÜÇ ÜZERİNDEN VAR ETMEK
Uzman Psikolog Dr. Serap Duygulu'ya göre, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun (!)" cümlesi sanılanın aksine çok acıklı ve insanı aciz gösteren bir ifade. Nedenini şöyle anlatıyor: "İnsanın doğuştan getirdiği statüleri; genetik yatkınlıklar, içine doğduğumuz aile, yaşadığımız ev, sosyal ve maddi durum vs., vardır. Bir de meslek, akademik kariyer, başarı, para, güç gibi sonradan kazandığı statü yani etiketleri... Bir insanın kimliğini bu statüler şekillendirir. Asıl sıkıntıysa kişinin, kimliğinin ilk oluşmaya başladığı dönemde, kendini yeteri şekilde gerçekleştirememesinde yatar. Yani kişi, doğuştan ve sonradan sahip olduğu statülerle kimliğini oluşturamamış, ait olma- onay- kabul ve saygı görme gibi temel ihtiyaçlarını tamamlayamamışsa o zaman sonradan sahip olduğu etiketlerle varlığını ispatlamaya, kendini kabul ettirmeye çalışır. Bu, bazen para bazen kurduğunuz şirketler, fabrikalar, bazen birinin akrabası olmak olabileceği gibi bazen de çalışırken elde ettiğiniz unvanlar, yaşadığınız ev, kullandığınız araba ya da paranız olabilir."
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıSTATÜNÜZ OLMASA SİZ BİR 'HİÇ'SİNİZ
"Dolayısıyla 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun' demek aslında 'Ben, gerçek kimliğimle seninle iletişim kuramıyorum... Saygı görmemeye de alışık değilim. Ama param var, arkamda dayım var, fabrikam var, statüm var. Bu sebeple de bana saygı duymak zorundasın' demek. Acıklı olan şu: O bahsettiğiniz para, mal, mülk, statünüz yoksa aslında siz bir 'hiç' oluyorsunuz. Çünkü varlıkta ve yokluktaki duruşunuz sizin asıl kimliğinizdir."
BİR SORU BİR CEVAP
ÖNCE AİLE SONRATOPLUM EĞİTİMİ ÖNEMLİ
- Kimliğimizin inşasında ailemizin, içinde bulunduğumuz toplumun etkisi nedir
"Sağlıklı şekilde alınamamış aile ve çevre eğitimlerinin bir uzantısı olarak bugün, çoğu insan aynı hataya düşmekte, sahip olduğu unvan; para, mal, mülk ile kendini tanımlamakta. Ve maalesef toplumumuz da bu kişileri hemen