Yaz aylarında yapılan sıkı denetimlerle özellikle de zincir marketlerde bir süreliğine 'normal'leşen etiket fiyatları, asgari ücret zamları konuşulmaya başlandığı günden itibaren değişmeye başlamıştı.
2025 yılı asgari ücretin belirlenmesi ile bunu bir 'fırsat' olarak görenlerin mesaisi hızlanmış olacak ki tüketici derneklerine daha ilk günden şikâyet üzerine şikâyet yağıyor.
Peki tüm bu etiket artışlarına, gramaj oyunlarına, 'işçilik maliyeti' gerekçe gösterilerek yapılan zamlara 'serbest piyasa ekonomisi' deyip, geçecek miyiz Nasıl baş edilecek Asgari ücretli bu etiketlerle nasıl geçinecek
'AÇGÖZLÜLÜK ENFLASYONU' ETİKETİ TETİKLİYOR
Düzce Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı, Prof. Dr. Ayfer Gedikli, yüzde 30'luk zam daha asgari ücrete yansımadan yaşanan fiyat artışlarını, literatürde sık kullanılan 2 kavram üzerinden açıklıyor:
Haberin Devamı"Bir, rasyonel beklenti: Enflasyonist bir ortamda, üretici ya da satıcı, geçmiş ya da bugünde yaşamış olduğu bazı tecrübelerini, 'Düne kadar böyleydi yarın da aynısı olur' bakışı açısı ve bunun getirdiği 'tahmin' ile yarına, bundan sonra uygulayacağı ekonomik modellemeler fiyatlandırmaya yansıtır. Yani yarının fiyatlandırmasını, geçmişteki politikalar, enflasyon değerleri, beklentilere vs., bakarak bir tahminle yapar. Buna 'rasyonel beklenti' denir. Her ne kadar bir süredir Mehmet Şimşek önderliğinde ciddi para ve maliye politikaları uygulanıyor olsa da kabul etmek gerekir ki Türkiye, yaklaşık 2 yıldır yüksek enflasyon sürecinde. Hedefler, henüz arzu edildiği seviyelerde değil. Bu da yüksek enflasyon algısının oturmasına, 'hep böyle devam edebilir' gibi bir bakışa sebep oldu. Haliyle bu durum günlük yaşama, etiketlere de yansıdı."
"İki, Greedflasyon: Yüksek enflasyon ortamında mal ve hizmet fiyatlarının mevcut enflasyon oranının üzerinde artış göstermesi, yani mevcut bulanık ortamdan bazılarının rant devşirme çabası olarak da tanımlanabilir. 'Açgözlülük enflasyonu.' Enflasyonun öngörülemediği ortamlarda maalesef yaygın uygulanır. Çözümü enflasyonun hızlıca düşürülmesidir, o zaman tablo olumluya döneceği için fiyatlardaki ani artış bu kadar yüksek olmayacaktır. Ayrıca, ki en önemlisi bence, farklı sektörlerde çalışan paydaşların enflasyon ile mücadelede aynı etik değerlere sahip olması ve aynı hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Devletin, Merkez Bankası ya da Maliye Bakanlığı üzerinden yürüttüğü mücadele tek başına yeterli değildir. Katkı sağlanması icap eder."
Haberin DevamıGELİR DAĞILIMINDA DENGE SAĞLANMALI
Peki enflasyonla nasıl baş edilmeli ki fırsatçılara gün doğmasın Yanıtı şu: "Sadece market fiyatları değil bugün İstanbul'da konut kiraları öyle bir noktada ki, asgari ücretle artık bir evin sadece kirası ödeniyor. Sosyal transfer ya da belirli desteklerle alt gelir gurubunun mümkün mertebe bir seviye çekilmesi, gelir dağılımının dengelenmesi şart. Asgari ücretliler, gelirlerinin tamamını kira, ulaşım, beslenmeye harcıyor. Tüketim giderleri yüksek. Verilen her maaş tüketime, o da enflasyona yansımakta. Doğru. Ancak 'enflasyon artacak' diye işin sosyal boyutu atlanmamalı. Asgari ücretlinin yaşam kalitesini aşağı çekmeden, ara formülle bir denge sağlanmalı. Yanı sıra kamu harcamalarında seçici davranmak ve tasarrufa gitmenin de olumlu sonuçları olacaktır. ÖTV'ye benzin, telefon gibi belli ürünlere yapılan zamların da birim maliyetlerini arttırarak enflasyon yarattığı unutulmamalı."