Tarım ve Orman Bakanlığı, Ocak 2025'te yeni yönetmelikle pestisit limitlerine AB standardı getirdi.
Bakanlığın 3 aylık uyum süresinin üstünden yaklaşık 2 ay geçti. Ancak Türkiye'den Avrupa'ya giden bazı ürünler pestisit kalıntısı ve aflatoksin olduğu gerekçesiyle geri gönderiliyor. Öyle ki geçtiğimiz 3 hafta içinde; üzüm yaprağı, kurutulmuş kekik, antepfıstığı, kuru incir, kahve, limon, nohut unu gibi 20'den fazla ürün piyasadan çekilen ya da geri gönderilen ürünler arasındaydı.
Greenpeace Türkiye de İstanbul'da, 5 zincir market ve farklı semt pazarlarından toplanan 14 çeşit sebze ve meyveden alınan 155 örneği uluslararası bir laboratuvarda inceledi. Sonuç ürkütücü! Her 3 üründen 1'inde mevzuata uygunsuzluk, yüzde 61'inde de çoklu pestisit kalıntısı bulundu. İç ve dış piyasadaki gıda ürünlerinde bu kadar yüksek çıkmasının sebebi üretici mi, dağıtıcı mı, yoksa denetim eksikliği mi Tüketici ne yapmalı Gıda Mühendisi Ebru Akdağ ile masaya yatırdık.
Haberin DevamıHER ÜLKENİN PESTİSİT LİMİTLERİ BESLENME ŞEKLİNE GÖRE FARKLIDIR
Pestisitlerin aslında böcek, yabani ot, sürüngen ve bakterilerin yok edilmesi için kentler, bahçeler, parklar ve tarımda kullanılan kimyasallar olduğunu söylüyor Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, "Ancak" ile ekliyor: "Son yıllarda, özellikle endüstriyel tarımın yaygınlaşmasıyla, bu kimyasallar üretimde verim artışı sağlamak için bir fırsat olarak da görülüyor. Ancak elbette 'daha fazla kar edeyim' ya da 'daha çok ürün alayım' aceleciliği ile yapan üreticiler olduğu gibi bilinçsizlikten kaynaklı problemler de var. Çoğu üretici, hangi kimyasalı nasıl kullanacağı ve ne kadar bekletmesi gerektiğini bilmiyor. Diyelim ürün, ilacı attıktan sonra bir hafta içinde toplanacaksa, çiftçi aceleyle 3 günde, ürünü tarladan kaldırıveriyor. Ya da yanlış kaçak ürün kullanıyor. Kontrolsüz; mesela hasada yakın zamanda aşırı şekilde, kullandığı da oluyor. Bilgisizlik, denetimsizlikle birleşince de sorun daha da büyüyor."
Haberin DevamıKÜRESEL SAVAŞLAR ETKİLİ
Bu sebeple mi yurtdışına gönderdiğimiz bazı ürünler geri dönüyor Yanıtı şu: "Elbette bunun da etkisi vardır. Ancak daha az konuşulan bir yüzü daha var bu işin. Dünyada şu an büyük ticari savaşlar var. Dolayısıyla bazı ülkeler, aldıkları ürünler yasal limitler içinde olsa dahi, kendilerinin farklı bir uygulama yaptığını belirterek, ürünleri geri gönderiyor. Çünkü her ülkede kabul edilebilir pestisit limitleri, ülkelerin tarım politikaları ve beslenme alışkanlıklarına göre farklıdır."
FİYAT TAKTİĞİ DE OLABİLİR
Nasıl farklı "Basit anlatımıyla; bir ülkede patatesin fazla tüketildiğini varsayalım. Toplam pestisit limitini düşürmek için o ülkede patatese uygulanan bilimsel oran, diğer ülkelere göre daha düşük olabilir" diyor Akdağ. AB için tek limit uygulanıyor olsa da her ülkenin farklı limitleri olduğunu hatırlatarak, devam ediyor: "Dolayısıyla 'Benim asıl limitim bu' denilerek ürünler geri gönderilebilir. Bunun ticari bir kaygı; fiyatı düşürmek, piyasayı kırmak vs. ile yapılması da gayet mümkündür."
Haberin DevamıNASIL DENETLENİYOR
"Türkiye'ye giren ve bizden çıkan her üründen, rastgele olacak şekilde örnekler alınır ve alınan bu örnekler laboratuvar ortamında testlerden geçer. Bu arada bir partideki bir kutu üründe sıkıntı olsa ve diğerlerinde olmasa dahi o parti tamamen geri gönderilir. Oysa o bir kutu ürün yolda nemden dolayı küflenmiş, aflatoksini artmış olabilir. Ancak yine de tüm parti iptal
edilir."
DÖNENLERİ YEMİYORUZ AMA BİR ŞARTLA...
Peki, sınırdan dönen o ürünleri biz mi yiyoruz Akdağ, "Piyasaya sürülmez, imha edilir. Yani biz yemiyoruz. Ancak bu noktada bir kafa karışıklığı var. Dönen ürünler eğer regülasyonumuza uyuyorsa tüketilmesinde de sorun yoktur" yorumunu yaparak, diyor ki:
Haberin DevamıAÇIK ÜRÜNLER DAHA TEHLİKELİ
"Herkesin gözü sınırda, dönen ürünlerde. Fakat şunu atlıyoruz. Eğer bir ürün ihraç edildiyse, kuvvetle muhtemel o ürünün devamı zaten iç piyasaya sürülmüştür. Yani kapıdan döneni yemesek de iç pazarda aynısını yiyor olma ihtimalimiz yüksek.