Part-time ilişkiler

İngilizcede part "kısmi" ya da "bölüm" ve ''zaman ''anlamına gelen kelimelerin birleşmesinden oluşuyor.. Part time Türkçe ne demek sorusunun yanıtı; yarı zamanlı, kısa süreli ya da kısmi zamanlı olarak tanımlansa da, günümüzün uyarlamasında özünde farklı konularla karşımıza çıkıyor. Özellikle kişisel hayatımız ve gönül ilişkilerimizin baş tacı olarak hayatımıza yerleşmiş durumunda.

Ne yazık ki ''AŞK '' masumiyetini kaybetti düşüncesinde kaybolacak kadar güncelliğinin fabrika ayarları bozuldu. Günümüzde ilişki anlayışı değiştikçe sevgi den hızla uzaklaşmaya başladık. İşin içine birde sosyal medyanın karmaşışına yapay zekanın Android pazarlaması girince eskilerin deyimiyle gözünü sevdiğim ve müdavimi olduğum ''çarşamba pazarına'' dönüşüverdi. Bu geniş spektrumlu alanda sevgi ve aşk arıyorsanız, kolay gibi görünen, çokluk içinde yokluk bir serüven başladı. Artık ''Batan geminin malları'' da yok. Satıcı da, alıcıda mutsuz ayrılıyor bu pazardan…

Haberin Devamı

Yeni dünyanın yeni beyin kotlamalarından biri. Geçmişi unutma çalışmaları. Antidepresanlarla düşünce odaklanmasına ket vurma halleri. Hafızamızla tehlikeli bir oyun başlattığımızın farkında değiliz. Ruhumuzun olgunlaşmasını ve bilgelik yolunda varacağımız noktadan hızla uzaklaşıyoruz. Fazla düşünmek beyni yoruyormuş sloganlarıyla donattığımız otomasyon bilgilerle organik düşünme yetimizi kaybediyoruz. İnsanlığın acı tablosu. Peynir ekmek gibi satılan çeviri kitaplarının arkasında yeni dünya insanını sentetik bir düşünce tarzına yönlendirirken biz gerçeğimizi bulduk diye sevinç naraları atıyoruz.

Hangi gerçek Yitirdiğimiz değerlerimiz param parça. Uzun zaman oldu takıldım bu konuya. Yalancı dostluklardan canımızın yanmasıyla başlayan derin ilişkiler. Adını bir türlü koyamadığımız başı sonu belli olmayan ayaküstü sohbetlerin ne zaman adı ''dostluk'' oluyor diye düşünmeye başladım.

Gecekondu misali kurulan ahbaplıkların diyette birinin kaçamak bir tatlı yemesinden öteye gidemediğini görüyoruz. Ara sıra özledikçe yenilen fakat fazlası zarar alerji yapıyor dediğimiz ve kendimizi geriye çektiğimiz ilişki hikayelerimizde, hepimiz az çok benzerlikler yaşıyoruz.
Yaşadığımız bu gezegenin karmaşık düzeninin içinde her şeyi tükettik. Medeniyetin bize kodladığı en büyük kötülük, insanı insandan uzaklaştırmak.

Haberin Devamı

Bir yüreği bir başkasının yüreğindeki sevgi sarıp sarmalar. Madeni aletlerin soğuk şıkırtıları değil. Teknoloji bizi dünyanın her tarafında yaklaştırdıkça en yakınlarımızdan uzaklaştırdığını biliyor fakat bu duygunun esaretinden kurtulamıyoruz. Bile bile yürüdüğümüz görünmez tuzağın pençesinde kurtulmamız artık çok geç gibi geliyor bana.
Maalesef herkes çalışan köle. İster işini severek, ister nefret ederek yapsın. Sonuç olarak ayakta kalmanın şekli çalışma olgusundan geçiyor. Sevdiğimiz insanlara duygularımızı, ancak teknolojinin bizi sunduğu aletlerle ulaşabiliyoruz. Her şey öylesine yakın bir o kadar uzak ki..