Yazının başlığını çok sevdim. Geçmiş yıllarda bir Serdar Ortaç şarkısının adıdır. Ruhumuzun derinliklerinde ne kadar inkar etsek de, bir arabesk ruhumuz var. Dünyanın birçok yerinde bu duyguya rastlarız fakat herkes kendi kültürüne göre yaşadığı için tınılarımız farklı gibi görülür. Yıllarca pembe dizi diye Güney Amerika dizilerinin müptelası olmadık mı niye kendimizi dünyanın öbür ucundaki insanla birleştirdik. İnsanının tarihinin yaradılışı bu.
Konuştuğumuz konuların dişinde sakladığımız ne çok duygularımız vardır. Onlar yüreğimizin içinde kalır. Yaşam duygu ile akıl arasında kurulan ince bir köprüdür. Sır saklamak sanattır. Özel bir tutumdur. Kişiyi farklı kılar. Karşındaki en özel duygularını size anlatıyor, kimsenin duymasını istemediğiniz bilgileri size veriyordur.
''Aramızda kalsın'' diye başlayan cümlelerimizin arkasına sakladığımız ne çok, ''sözde sırlarımızın'' gizliliği mevcut. Yüzyıllardır var olan bir ihtiyaç. Kendimizi anlatma ve karşımızdaki kişiden onay alma duygusu.
Çevremizdeki insanlar tarafından bilinmesini istemediğimiz bilgileri niye her şeye rağmen anlatma isteği içinde oluruz diye uzun uzun düşünebiliriz ama sonuca ulaşmak zordur. Kralların hükümdarların ve ülke liderlerinin paylaşım duygusu olduğu konuları daha sonra ''sır'' olma olasılığı taşıyor mu acaba . Güvenmek kelimesiyle birlikte yan yana bir özdeşleşmemi dir Özel bilgilerimizi içerir. Bu nedenle onları sadece özel insanlara söyleriz, çünkü sırlarımız ortaya çıkarsa itibarımıza zarar verebileceklerinden korkarız. Bir insana sırrınızı başkasıyla paylaşmamasını söylediğinizde, karşınızdaki kişi istemeden de olsa, takıntılı ve kaygılı bir ruh haline bürünebilirler. Oldukça sıkıntılı bir durumdur. Çoğu zaman sırlarınızı güvendiğiniz insanlarla paylaşırsınız, ancak onların da bu sırrı kendi "güvendikleri insanla" paylaşma ihtimalini unutursunuz.
Eskiden büyüklerimizin bir sözü vardı. ''Söyleme sırrını dostuna, onunda dostu vardır, oda söyle dostuna'' Peki bu kadar gizemli bilgiler niye bu kadar ağızlarda sakız olur ve biz hala bu olaya ''sır ''olarak bakabiliyoruz. Anlaşılması zor bir bilmece gibi.
strong class"read-more-detail"Haberin DevamıMedya dünyasında ve tv lerin haber ve paparazzi programlarının kargaşasını anlatmaya gerek yok. Her şeyin tartışılıp ortaya dökülmesinin ardında yaşanan kaosların bitmeyen hikayelerini dinlemek belki de çok hoşa gidildiği için bu denli izleniyor. Birilerinin gizliliklerini öğrenmek hoşumuza gidiyor ve çevremizde tek olmadığımızı görmek bize sakinlik veriyor ve dertlerimize yalnız olmadığımızı gösteriyor. Dünyada kusuru olan biz değiliz duygusu içimizi ferahlatıyor. Hayatımızn her köşesi bilmece gibi. Kendimiz bile yaşadığımız olaylara şaşırabiliyoruz. Egolar, hırslar, duygular sebepli sebepsiz didişmeler bir tiyatro sahnesi gibi. Geçmişin bir banka reklamı geldi aklıma. Yok aslında birbirimizden farklıyız diye başlıyordu.