Cemal Süreyya'nın bir alıntısıyla başlamak istiyorum satırlarıma. ''Dedim ya Eylül'dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin'' İnsanın içini acıtan kelimeler sonbaharda dilimizden istemeden dökülüveriyor.. Yüreğimiz bu mevsimin yağmurlarına tanık olmaya hazırlanırken en güzel şeyler bile, bir gün bitmeye mahkum. Ne yaparsanız yapın tükenen bir duygunun peşinden koşturamıyorsunuz. Hayatın akışına karşı kimse karşı duramıyor. Dostluklar, arkadaşlıklar ve aşka dair yüreğinizde hangi duygular varsa sımsıkı sarıldığınız "ASLA ' dediğiniz her şey buhar oluyor. Her emek kendi döngüsünde bir başka emeğe kucak açabiliyor. Yeni başlangıçlar heyecan vericidir çoğu kez. Zannedersiniz ki, '' Bu defa her şey daha güzel olacak.''
Haberin DevamıBir gün hepimiz birbirimizi son kez göreceğiz 'Son kucaklaşmalar, el ele tutuşmalar , sarılmalar, öpüşmeler.. Biz bunların, ne zaman gerçekleşeceğini asla bilmeyeceğiz. Yaşamın bize oynadığı garip oyunlardan biridir gizli vedalaşmalar. Üzerinden yıllar da geçse, yaşanmışlıklar hep canlıdır. Vedalar zordur. Güle güle kelimesi kolay söylenmiyor.
Anlam Kazanmak için Hayata Anlamlı Bakmak Gerekir, Anlamsız Bir Bakış Anlamsız Bir Hayatın Simgesidir... Hayat bu kadar basit bir şey işte. Yaptıklarımız, yapmak istediklerimiz, özlediklerimiz, pişman olduklarımız, onardıklarımız, onaramadıklarımız... Hepsi basit, minicik şeyler ama ulaşamadıkça, çözemedikçe, yenemedikçe bize kocaman geliyor.
Kısa bir öyküdür aslında hayat. Her gününü dolu dolu yaşamak gerekir ki, o bir gün son dediğimiz olgu geldiğinde gerçek anlamını bulmuş olduğumuzun farkına varacağız. Hayata anlam katan bizleriz, yarınımızı farklı kılmak için yaptığımız ne varsa hayatın anlamı da o'dur. Başkalarının sunduğu hayatı yaşamak yerine kendi hayatımızı yaşayabilmek. Peki, kaçımız bunu başarabiliyoruz
Yaz biterken gelecek kış mevsiminin ağırlığı birden omzunuza çöker. Hayatın en anlamsız yönlerine takılır kalırsınız. Tüm yaşamınız gözünüzün önünde resmi geçit yapar. Kayıplarınıza üzülür, geçmiş yaşam özlemlerinizi yeniden anımsarsınız. Buruk hüzünlü bir şiirdir. Doğanın suskunlaştığı, rüzgarın sesinin ıslık gibi duyulduğu, kuruyan yaprakların etrafa savrulduğu bu mevsimde, dalından düşen her yaprak kimine göre bir ''son'' olarak görülüp acı verirken, kimine göre, düşen her yaprağın yerine yenisi yeşereceğinden ''sonun başlangıcı'' olarak değerlendirilir.
Haberin DevamıKendimizi hayatın güzellikleriyle birleştirmek güzeldir. Her mevsimin ve ayın farklı bir anısı olduğunu unutmayalım. Bizi korkutan kabuslarda mevsimlerin günahı var mıdır Diye düşünmek yerine nefes aldığımız her anın değerini daha iyi bilelim. Yaşadığımız hiç bir '' An'ın'' tekrarı olmayacağını hepimiz biliyoruz ve bildiğimiz her anı yeniden yaşamak gafleti içine giriyoruz Sanki gelecek her gün ve değişen mevsimler bizi daha farklı hissettirecek. Gelecek her duygu geçmişin tekrarları arasında kaybolur gider.