"Ukrayna sınırının güçlendirilmesi için Polonya 2,3 milyar Euro harcayacak."

Polonya Başbakanı Donald Tusk bu açıklamayı yapınca Zelensky'nin Macron'un Olimpiyat oyunları esnasında sunduğu ateşkes önerisini reddetmesi de pek şaşırtıcı değildi tabii. İlaveten Almanya'nın Ukrayna'yı korumak için NATO topraklarından Patriot hava savunmasının kullanılmasını önermesi ve hava savunma sistemlerinin Polonya, Macaristan ve Slovakya topraklarına konuşlandırılmasının görüşülüyor olması şu soruyu düşündürüyor: NATO, Ukrayna'nın doğusu yerine artık Rusya'ya karşı savunma hattını Polonya-Batı Ukrayna-Romanya olarak mı belirledi Hatırlayalım; Romanya'da 2,5 milyar Euro maliyeti olan 10 bin NATO asker ve ailelerinin yaşayabileceği Avrupa'nın en büyük NATO üssü daha doğrusu askeri yapıların yanında okullar, mağazalar ve hastane de yer aldığı yaşam kompleksinin çalışmaları çoktan başlamıştı. Buna uzun dönem tartışmalara konu olmuş ABD'nin Dedeağaç'a yaptığı askeri yığınak da burunlara farklı kokuların gelmesine yol açıyor.

Rusya cephesinden de karşı hamle, Petersburg Mahkemesi Almanya ve İtalya'nın bankalarına (UniCredit, CommerzBank ve Deutsche Bank) ait 700 milyon Euroluk varlığa el koyarak devam ediyor. Dahası da var. Rusya, İran limanları üzerinden NATO kontrolündeki Avrupa su yollarını 'by-pass' ederek yılda 30 milyon ton kargo ihraç etmeyi planlıyor. Yani bir cisim yaklaşıyor.

Yani sözün özü 'saflar sıklaştırılıyor' ve bu hamleler Rusya, Dinyeper Nehri kuzey doğusundaki Harkov'a yoğunlaşırken cephe hattını batıya konumlandırarak aslında acaba kendilerini mi koruyorlar dedirtiyor. Macaristan ve Slovakya'nın Rusya ile 'iyi' ilişkilerine işaret edilerek bunu istemeyeceklerine dair yorumlar da bu gelişmelerle eş zamanlı olarak 'Batı karşıtı', 'Rus yanlısı' sıfatları kullanılan Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun suikast haberi 'zamanlama manidar' dedirtiyor.