Hakan Fidan ve AKP'nin prangası...

O kadar çok gelişme bir arada yaşanıyor ki şu günlerde Üstelik hepsi de çok önemli.

Tabii en dikkat çekici olanı bir süredir barış konusunun dillendirilir olması.

Ahmet Türk, AKP ile görüştüklerini söyledi ve Erdoğan'a da seslendi:

"Bu ülkede diyalog ve barış istiyoruz. Ama şunu söylüyoruz; CHP yapamaz.

Neden Derin devleti ikna edemez çünkü. Erdoğan isterse ki bugün bütün yetkiler, kurum ve kuruluşlar elinde, o isterse ikna edebilir. Sorunu çözebilirler."

Selahattin Demirtaş, 7 yıl sonra getirilmek istenen ayakkabı kontrolü gibi bir kısıtlamaya karşı anında "görüşe çıkmıyorum" diyerek kendine tecrit uygulayacağını duyurunca; Adalet Bakanlığı sessiz sedasız bu ayakkabı kontrolünden vazgeçti. Önemli idi.

Demirtaş, Diyarbakır'da İHD'nin yıllar sonra yaptığı "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı"na, Selçuk Mızraklı ile gönderdiği mesajda "siyasi çözüm" dedi.

"Hükümetin başı Erdoğan olduğuna göre muhatap da odur" diye ilave etti.

Köklü ve grift olan bu sorunun Erdoğan ve Öcalan'ın tek başlarına çözebilecekleri bir sorun olmadığını da ekledi ve şöyle dedi:

"Meclis'teki tüm siyasi partiler, Kürt siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, aydınlar, kadın hareketleri, sendikalar, barolar gibi tüm toplumsal yapılar da konunun tarafı ve muhatabıdırlar. Onurlu, adil barışa inanan herkes bu sürecin aktif katılımcısı, yürütücüsü ve sahibi olmak zorundadır. Başka türlü, bu zorlu meselenin altından kalkılamaz."

AKP-DEM yakınlaşmasından söz edilirken Numan Kurtulmuş'un
"yeni anayasa" için geniş bir uzlaşı aradıklarını ifade ettikten sonra söylediği cümle de önemli:

"Hayati ihtiyaçlarımızı karşılayacak adımların atılabileceğine inanıyorum."

Nedir o hayati ihtiyaçlar Mesela 501 şartı olabilir mi

501 değişikliği hayati. Zira yeni bir şekillenme için AKP'nin 501 prangasından kurtulmaya ihtiyacı var.

Türkiye dış politikada ne yapıyor ona işte bu pranga üzerinden bakmak gerek.

Son zamanlarda neredeyse her yerde gördüğümüz ve Erdoğan sonrasında da önemli bir aktör olacağına inanılan Hakan Fidan, 1 ay içinde 3 kez ABD'li mevkidaşı Blinken ile görüştü.

Görüşme öncesi ve sonrası yapılan ortak açıklamaya göre iki Bakan Türkiye-ABD ilişkilerinin "bölgesel öncelikler,

terörle mücadele, savunma işbirliği,

ekonomik büyüme, ticaret, enerji güvenliği ve iklim değişikliği ile

insanlar arası bağlar dahil olmak üzere çeşitli alanlarda" güçlendirilmesini ele almışlar.

Ama asıl üzerinde durmak istediğim, "terörle Mücadele İstişareleri yeniden başlatıldı" başlığı "Ortadoğu'da kalıcı barış konusunda uzlaşı ve işbirliğinden" söz ediliyor

Nasıl olacak o kalıcı barış O konuda ayrıntı yok.

Bu arada bizim buralarda çok duyulmuyor ama ABD'de çok ciddi bir şekilde ABD'nin Suriye'den çekilmesi tartışılıyor.