Futbolun cilvesi bir günde kral bir günde düşman olabiliyorsunuz. Futbol tarihi bununla alakalı birçok hikaye ile doludur. Bize en yakını ise Galatasaray ve Barış Alper Yılmaz arasında yaşananlar...
Başrolde Keçiörengücü'nden gelip kimsenin beklemediği sürede önemli bir yol kat ederek Galatasaray'ın en önemli oyuncularından biri olan Barış Alper var. Suudi Arabistan ekibi NEOM'dan şu an kazandığı maaşın çok çok üzerinde bir teklif alan milli yıldız takımdan ayrılmak istediği söyledi.
Hatta durum öyle bir noktaya geldi ki NEOM transferi konusunda yönetimle ters düşen Barış Alper geçtiğimiz hafta antrenmanlara çıkmadı. Barış özellikle Kerem Aktürkoğlu'nun ayrılmasından sonra Galatasaray taraftarı için çok önemli bir noktada duruyordu. Hem imaj açısından hem milli takım hem de form durumu ve attığı goller asistleri açısından.
Ancak olaylar bir anda tersine döndü. Taraftarın sevgilisi Barış gitti onu bugünlere getiren Galatasaray'a ihanet eden biri geldi. Florya Futbol Akademisinin girişinde yazan "Sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir." sözüyle olay aslında kısaca anlatıldı.
Barış elbette profesyonel bir oyuncu. Bir Ali Sami Yen bir Metin Oktay değil. Zaten günümüz futbolcularına artık böyle boylarından büyük misyonlar yüklememek lazım. Genç oyuncular zamanın ruhuyla hareket ederek daha çok kazanacakları takımların yolunu tutuyorlar. Taraftarların beklediği o bağlılık sadece sözde kalıyor. Ancak Barış Alper'in yaptığı çok büyük bir hata var...
Transfer döneminin kapanmasına çok kısa bir zaman kala takımı tüm planlarını yapmışken "Ben gidiyorum" demesi. Bunun için baya geç kaldı. Çünkü Süper Lig başlamış ve Şampiyonlar Ligi için kısa bir zaman kaldı. Kimse en önemli oyuncularından birini vermek istemez. Galatasaray da haklı olarak büyük rakamlar istiyor. Aksi halde satmak istemiyor.