Modern çağın bilgi ve para paradoksu

Postmodern romanın babalarından, büyük İngiliz yazar John Fowles; The Magus (Büyücü) adlı romanında; "Trajedinin en iyi tarafı, ondan sağ çıkabilmemizdir" der. Zamanın ruhu gereği dünya ve ülkemiz trajik bir dönüşümün içinde. Pandemiyle birlikte artan ekonomik, sosyolojik, siyasal sorunların üstesinden gelebilmek için devletlere olduğu kadar bireylere de büyük iş düşüyor.
Mesele; bu trajik dönüşümün ya da tünelin içinden savaşsız katliamsız ve dolayısıyla insanlığın haysiyetini koruyarak çıkıp çıkamayacağız. Ekonomi (para), bilgi (istihbarat), adalet (hukuk ve hak-güç denklemi) ekseninde birbiriyle bağlantılı meseleleri güncel bir bakış açısıyla değerlendirmeye çalışacağım. Ekonomi, yani para ile başlayalım. Çünkü para dünyadaki adaletsizliklerin temel parametrelerinden biri.
20. Yüzyıl'ın son çeyreğinin çocuğu olarak 21. Yüzyıl'ın ilk yıllarından değilse bile 2010'lardan itibaren gelişen ve 2020'den itibaren büyüyüp serpilen paranın 'paranormal', yani normal ötesi evriminin tezahürlerini gördükçe ekonominin hiç olmadığı kadar ahlakla ilişkili bir toplumsal, siyasal faktör haline geldiğini görmek ve analizlerimizi buna göre yapmak zorunda olduğumuzu kavrıyorum.
İmdi... Para, ekonomiden sonra işin bilgi ve istihbarat boyutuna gelelim. ABD İstihbarat Topluluğu'nun toplam bütçesi 67 milyar dolar, bizimki ise 8 milyar TL'ye yakın. Yani arada nereden baksanız 66 küsur milyar dolarlık bir fark var. Bununla birlikte istihbarat sistemini paranın gücüne dayandıran ABD; siyasi, istihbari ve diplomatik ahlak açısından adaletten fersah fersah uzak olduğu için amacına eskisi gibi ulaşamıyor.
SUÇ ARTIŞININ SEBEPLERİ
Gelelim adalet-suç denklemine... Suç türlerinin dünyada ve ülkemizde yaygınlaşmasında elbette ekonomik sebeplerin hatırı sayılır etkisi var. Yokluk ve yoksulluğun, ciddi oranda suçu artırmazı inkâr edilemez bir gerçektir. Ama tek faktör, artık bu değil.
Evet; paraya her zaman önemdeğer verilirdi. Ama değerler dünyası bugünkü gibi paradan ibaret değildi. Paranın bir değişim aracı olarak hakiki değerinin ötesinde bir 'metafizik' değere eriştiğini görüyoruz. Bu da zamanımızın 'show' toplumunda göstermecilikle tezahür ediyor. Para gösterildiği oranda değerli bir şey zannediliyor.