Seçime henüz vakit varken sandık hesabı

Acaba bu hafta sonu seçime gidilecek olsaydı, sandıktan nasıl bir tablo çıkardı

'Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin sandığa yansıyan oyu hükümet kurmaya yeterli olur muydu

Yoksa seçim bir iktidar değişikliği mi getirirdi

Henüz seçimin resmi tarihine uzun bir süre bulunduğuna, ortalıkta gerçek anlamda seçim tarihini erkene çekmeyi dert edinen parti bulunmadığına ve iktidar cephesinin resmi tarihi birkaç ay -hatta birkaç hafta- öne çekmeyi yeterli bulacağı anlaşıldığına göre, yukarıdaki sorularımın güncel bir değeri bulunmadığı ortada.

Ancak yine de bu tür soruların benim dışımda kişilerin, iç ve dış odakların gündeminde olduğunu biliyorum.

Eminim, hem iktidar cephesi hem de iktidara gelmeyi amaçlayan ana-muhalefet, bugün değil her gün, bu tür sorulara cevap arayışında…

Sonuçta bir gün ortaya sandık konulacak çünkü ve bugün yaşananların da seçim sonucu üzerinde etkisi mutlaka olacak.

O zaman sorulara her halükarda cevap aramakta yarar var.

İktidar geleneksel seçmeninin oy verirken yine kendilerini tercih edebileceğini hangi gerekçelere dayandırıyor olabilir

Lehine çalışan en belirgin konu herhalde dış politika olabilir.

Dünya önemli bir değişim-dönüşüm döneminden geçiyor. Bir zamanlar "Bundan sonra artık büyük çapta savaş yaşanmayacak" inancı kuvvetle kendini hissettirirken, günümüzde bir global savaşın eşiğinde bulunduğumuza dair tezler sıklıkla gündeme getiriliyor.

Birleşmiş Milletler, NATO gibi uluslararası kurumlar eski güçlerini koruyamaz halde…

ABD ile doğal müttefiki olan ülkeler arasında güven bunalımı yaşanıyor. Aynı dili konuşan iki kuzen ülke -ABD ile İngiltere- arasında bile çatlaklar kendini belli ediyor…

İsrail yalnız Gazze için bir tehdit olmakla kalmıyor, bölgedeki her ülkeyi tetikte durmaya zorluyor.

Bu kargaşa ortamından Türkiye yararlanıyor. Henüz bütünüyle 'çözümün adresi' olmasa bile, isterse dengeleri bozabileceğinden dikkate alınıyor…

İktidar yalnızca elindeki medya imkanlarını kullanarak değil, aynı zamanda yabancı dostlarının övgüleri sayesinde de dış politikada başarılı görüntüsüne sahip…

Seçmen bu durumdan etkilenebilir…

Başka

Eskiden olsa, yeni yatırımlar, yeni doğal kaynak bulguları, hizmete sokulan yeni sistemler ön planda tutulur ve bunların da seçmenin gözünü boyamada bir değeri bulunabilirdi.

Şimdi bir tek savunma -yoksa savaş mı demeliyiz- sanayii alanında parlak bir tablo var; o kadar…

Peki de, fert başına milli gelirin 17.748 dolara çıkmasının bir değeri yok mu

Geçin bunu.

Ekonomik herhangi bir göstergenin iktidarı övmek için kullanılmak istenmesi ve mesela milli gelir rakamından söz açılması, ardından iktidarın yüzünü kızartabilecek başka rakam ve oranlara kapı aralıyor ki, herhalde bu istenmez.

[Kurucularından biri AK Parti'de genel başkan yardımcısı koltuğunda oturan GENAR kuruluşunun son araştırmasına göre, toplumda "İktidarın ekonomi yönetimine güveniyorum" diyenlerin oranı yerlerde sürünüyor: %15.3… "Hiç güvenmiyorum" (%31.5), "Güvenmiyorum" (%34) diyenlerin toplamı ise %65.5… Gelecek yılın daha iyi geçeceğini düşünenlerin oranı da yalnızca %23.2 çıkmış… Tarihi kötü bir tablo bu.]