Yeni müfredat
Kabine açıklandığı gün en yanlış atama olduğu daha ilk bakışta anlaşılan Millî Eğitim Bakanı'nın başında bulunduğu Millî Eğitim Bakanlığı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ismi verilen yeni müfredat modelini açıkladı.
Tek tek tüm seviye eğitim için ayrı ayrı açıklanan müfredatın ortak metnine bir bakalım; bu müfredatla ne amaçlanmış
İlk olarak "Yetkin ve erdemli insan" yetiştirmek hedeflenmiş ve bu yetkin ve erdemli insan için on profil sayılmış.
Yani çocuklar bu erdemlere sahip bir şekilde yetiştirilmek isteniyormuş.
Sayılan değerler, her bireyde olması gereken önemli erdemler. Buna şüphe yok.
Dilerim, yeni nesiller, erdemli ve ahlaklı bireyler olurlar.
İktidar bu erdemleri gerçekten önemsiyor mu
Ancak gözlemlerim şöyle ki, çocuklar, kendilerine söyleneni yapmaktan daha çok, gördüklerini yapmaya meyilliler.
Toplumun değer verdiği erdemlere özenip, onlara sahip olmak için çabalıyorlar.
Şöyle ki
Bozulmuş bir toplumda, erdemli birey yetiştirmek zor olur. Çünkü çocuklar hangi değerin önemli olduğunu, içinde yaşadığı topluma göre öğrenir.
Yalan söylediğinde ayıplandığını görürse, yalan söylemez. Yalan söyleyenin işini kolay hallettiğini görürse, yalanı kötü bir şey gibi algılamaz.
Mesela, bir yere (örneğin toplu taşıma aracına ya da bir konser alanına) girmek ya da bir şey almak için sıraya girmesi gerektiğini, yere çöp atmaması gerektiğini, sadece "sıraya gir", "yere çöp atma" diyerek sağlayamazsınız. Sizin de bu direktifleri uyguluyor olmanız gerekir.
Çok parası olanın öncelikli olduğu bir toplumsal düzen yaratırsanız, çocuk erdemli olmayı değil, çok para sahibi olmayı amaçlar. Saygıyı da bu erdemlerden değil, paradan elde eder.
O yüzden, sayılan erdemler güzel ama yönetenlerin, çocuklara eğitim ve öğretim sağlayacak düzeni kuracakların anlayışı, bu değerleri aşılamaktan çok uzak.
Her geçen yıl her alanda geriye giden bir toplumda, ileriye giden çocuklar yetiştirmek ne kadar mümkün olabilir ki
Sayılan değerler güzel ama
"Cesaretli" demiş mesela. Oysa, korku ikliminde gücünü pekiştirmedi mi iktidar Sokak röportajlarında görmedik mi, 12-15 yaşındaki çocukların "Silivri soğuktur, konuşmayalım" tarzı şakalar yaptığını