Düşündüklerimiz, konuştuklarımız ve yaptıklarımız

İnsanlar genelde büyüdükçe güzel şeyleri kaybederken kötü olanları kazanır. Çocukluk dönemi merakı, heyecanı, öğrenme aşkı, yaşam tutkusu, doğa sevgisi, hayvan ve bitki sevgisi, iletişim ve etkileşim isteği gibi birçok güzel şeyin zamanla yok olduğunu görüyoruz. Hayat ilerledikçe, olmaması gerekene bağlılık da artıyor. Bu bağlılık zamanla alışkanlığa dönüşüyor ve bir süre sonra aynı şeyleri tekrar ederek sessizce ölümü bekleyen canlılar haline dönüşüyoruz. İnsanı sürekli hayata bağlayacak ve heyecanını diri tutacak bir şeyler olmalı. İnsan bir yolunu bulup yaşam tutkusunu her daim canlı tutabilmeli. Onun için Allah'ın rızasını kazanmak ve insanların en hayırlısı olmak için bütün insanlığa faydalı işler üretmek belki de heyecanı diri tutmanın sırrı anlamına gelen iki anahtar cümle niteliğinde. Yalnız Allah rızası için çalışan bir adamı düşünün, yani gerçekten yalnız Allah rızası için çalışabilen bir insanı. Kim onu engelleyebilir, kim durdurabilir, kim önüne geçebilir, kim moralini bozabilir, kim onu tembelleştirebilir Tabii ki hiç kimse. Bir de insanların en hayırlısı olma gayreti ile samimiyetle bütün insanlığın faydasına olacak işler peşinde koşturan bir insanı düşünün, tabii ki aynı durum onun için de geçerlidir. pushfn('ads'); Bu iki anahtar cümle inançlı insanları ilgilendiriyor. Tabii ki aynı aşk ve heyecanı inançsız, dünyevileşmiş, kapitalist insanlar da sağlayabiliyor. Sadece farklı motivasyonlara sahipler. Hatta onların daha motive olduklarına hepimiz şahitlik ediyoruz. Bugün, Müslümanların haline bakarsanız, kimin hangi motivasyonlarla, neyi, ne kadar başarabildiğini görmemek için kör olmak lazım. Peki bunlar bilmediğimiz şeyler mi Tabii ki hayır ama sadece üzerinde durmadığımız, durup düşünmediğimiz, tekrar tekrar durup ve tekrar tekrar düşünmediğimiz şeyler. Önemli olan, bir şeyi bilmek değil, bildiğimiz şeylerle ne yaptığımızdır, bildiğimiz kadarıyla ne yaşadığımız. Sahip olduğumuz bilgi ile olan iletişimimiz ve yaşantımızdır. Allah'ın rızasını kazanmanın